"قميصاً" - Traduction Arabe en Turc

    • gömlek
        
    • t-shirt
        
    • gömleği
        
    • tişörtü
        
    • kazak
        
    • bluz
        
    • tişörtlü
        
    • tişörtünü
        
    • bluzu
        
    • gömleklerim
        
    • tane
        
    • forma
        
    • gömleğimi
        
    • sweatshirt
        
    • giyen
        
    Umarım kız arkadaşın yarın geceye kadar gömlek giymeyi unutmaz. Open Subtitles آمل أن تتذكر صديقتك أن ترتدي قميصاً بحلول ليلة الغد
    Marks and Spencer etiketli bir gömlek giyiyordu. Open Subtitles لقد كان يرتدي قميصاً, مع علامات وملصق سبينسر عليه.
    Çok basit. Hemen gidip yeni bir gömlek alacağım. Open Subtitles إن الأمر بسيط جداً سأذهب لأشتري قميصاً جديداً.
    Beyaz bir t-shirt giyip küvetin içine onun yanına girmeyeceksen eğer, onu ısıtacak başka bir yola ihtiyacım var, yoksa ölecek. Open Subtitles إن لم تقبلي بأن ترتدي قميصاً داخلياً أبيض وتقفزي إلى الحوض الساخن معه فأنا بحاجة لطريقة أخرى لتدفئته قبل أن يموت
    Bir ay boyunca ofiste aynı gömleği giydin. Open Subtitles لقد كنت تلبس قميصاً جديداً من شهر لشهر و تأتي إلى المكتب
    Belki kapıma gelip, diz çökerek, ıslak tişörtü üzerinde, bana geri dönmem için yalvarır. Open Subtitles و سيهرع إلى بابي، يجثو على ركبتيه، محتمل أن يرتدي قميصاً مبللاً، و يتوسَل إليَ لكي أعود.
    Lütfen kaldır şu tembel kıçını ve bana temiz gömlek getir. Teşekkürler. Open Subtitles أرجوك أن تُكفي عن الكسل و أحضري لي قميصاً نظيفاً, شكراً
    Temiz beyaz bir gömlek giyip bir avukatla görüştüm. Open Subtitles أرتديت قميصاً أبيض نظيفاً و قابلتُ محامياً
    Kes sesini salak. Üstüme bir gömlek geçiremez miymişim. Düşünebildiğin sadece bu. Open Subtitles أصمت يا أحمق، أنا أرتدى قميصاً هذا كل ما تفكر به
    İşyerinde pembe gömlek giydiğinin kimse farkına varmayacaktır. Open Subtitles لا أحد سيلاحظ، إن إرتديت قميصاً وردياً في العمل
    Bir gömlek alır ve onu top gibi sarar ve kapağın üzerine yerleştirir. Open Subtitles ثم يربط قميصاً على كرة ويضعه على الغطاء.
    Aslında bilerek gömlek giymiştim önlük giymemek için. Open Subtitles وكنت قد لبست خصيصاً قميصاً بدون كمين حتى لا أضطر لارتداء العباءة.
    TV'ye çıkacaksam, bana başka bir gömlek bulmaya bak. Open Subtitles حسناً, انظر ان بامكانك ان تجد لى قميصاً اخر ان كنت سأظهر فى التليفزيون لا أريد ان يكون شكلى كذلك
    Sana mavi gömlek ve kravat vereceğiz. Open Subtitles جيد, سنعطيك قميصاً أزرق و ربطة عنق, حسناً؟
    Peki. Sana mavi gömlek ve kravat vereceğiz. Open Subtitles جيد, سنعطيك قميصاً أزرق و ربطة عنق, حسناً؟
    Sadece bir geri zekâlı cenaze evine öyle bir t-shirt ile gelirdi. Open Subtitles الأحمق فقط كان ليرتدي قميصاً مثل ذلك للذهاب إلى منزل فيه حِداد
    Banyoda o kanlı gömleği yıkadığın gün tam olarak ne oldu? Open Subtitles ماذا فعلت في تلك الليلة التي قبضت فيها عليك ماسكاً قميصاً ملطخاً بالدم؟
    Hadi yoga tişörtü! Yeni bir yoga tişörtü lazım buraya! Open Subtitles أرجو أن أجد قميصاً لرياضة اليوغا فأنا بحاجةٍ إليه
    Her babanın bir iğrenç gömlek ve bir korkunç kazak hakkı vardır. Kural bu. Open Subtitles على كل أب أن يرتدي قميصاً معينا و أن يرتدي كنزة هذا جزء من رمز الأبوة
    İpek bluz giyiyorsun, sütyen izi, kırmızı tırnak cilası . Open Subtitles كنتِ ترتدين قميصاً حريرياً، حمّالة صدر، طلاء أظافر بولندي أحمر.
    Bir keresinde dediğine göre restaronda çizgili tişörtlü bir adam görmüş. TED في إحدى المناسبات قالت إنها ترى رجل يرتدي قميصاً مخططه في مطعم
    Arkadaşı tişörtünü çamaşırının içine sokmasını söyledi. Open Subtitles و أخبرتها صديقتها أن تضع قميصاً بسروالها التحتي
    Sanki elime aldığım her dergide sen ve bluzu aşağı sarkmış bir fahişenin resmi var. Open Subtitles يبدو أن كل مجلة ألتقطها... أجد بها صورة لك مع فتاة ليل تلبس قميصاً غير محتشم
    Bir baktım, beş ayrı kadının evinde gömleklerim varmış. Open Subtitles لقد عرفت بأنني أملك قميصاً في خمس بيوت لنساء واعدتهن
    Bir tane de radyo satan var bir de arkamdaki çizgili gömlekli. Open Subtitles ثمة واحد آخر يبيع المذياع. وثمة واحد آخر خلفي يرتدي قميصاً مقلّماً.
    Ona yeni bir forma bul. Open Subtitles و جد له قميصاً آخر
    "Kafamı kazıttım." "Kareli gömleğimi de giydim." Open Subtitles لقد قصصت شعري, و اشتريت قميصاً مقلماً جديداً
    Ama üstünde Pittsburgh üniversitesinin sweatshirt'ü olduğunda hile azaldı. TED لكن عندما كان يرتدي قميصاً لجامعة بطسبيرج، أنخفض الغش.
    Yapma gözden tişört giyen gergin kıza satılmıştır. TED من أجل هذه الفتاة المتوترة والتي ترتدي قميصاً من العيون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus