Kurtarıcı bir efsaneyse onu şişede getirmemi söylediniz. | Open Subtitles | أنت قلت أنه لو كان الرسول عباره عن خرافه - فعلىَ أن أحضره فى قنينه |
Kurtarıcı bir efsaneyse onu şişede getirmemi söylediniz. | Open Subtitles | أنت قلت أنه لو كان الرسول عباره عن خرافه - فعلىَ أن أحضره فى قنينه |
Adamın cebinde küçük bir şişe vardı, onu arabanın koltuğunun altına sıkıştırmış. | Open Subtitles | الرجل كان لديه قنينه من المتفجرات فى جيبه ووضعها أسفل مقعد السيارة |
Elinde koca bir şişe bebe yağı ve video çekmek üzere eğitilmiş bir maymun vardı. | Open Subtitles | مع قنينه كبير من الزيت والقرد الذي تدرب على التصوير |
Şimdi izin verirseniz mayomla oturup bir şişe şarap içmeye geç kaldım. | Open Subtitles | و الأن يجب عليكم أن تعذروني يبدو أنني متأخر على شرب قنينه من النبيذ أثناء إرتدائي لملابس السباحة |
Eğer baban burada olsaydı bunun için bir şişe şampanya açardı. | Open Subtitles | لكان يفضل ان يفتح قنينه نبيذ انا اعرف ذلك |
bir şişe en iyi Dom'dan getireceğim, kutlayalım. | Open Subtitles | أظن بأنني سأجلب قنينه من أجل أفضل إحتفاليه |
- Çantasından bir şişe çıkarıp annemin çorbasına döktü. | Open Subtitles | لقد اخرجت قنينه من حقيبتها وقامت برشها على حساء أمي |
Hayır, içeride bir şişe daha var, gidip onu alacağım. | Open Subtitles | -هل انتهيت ؟ لا لدي قنينه اخرى في مطبخ السفينه سأحضرها |