Bu yüzden annemle uğraşacağıma bir şişe şarabı, dibini görene kadar içiyorum. | Open Subtitles | هذا سبب بدل ان أواجه أمي لقد شربت قنّينة كاملة من النبيذ |
En azından, 300,000 şişe daha az taşımak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | وفي النهاية، لن نضطر لنقل 300 ألف قنّينة |
Teknik, matematiksel, mantıksal olarak, bir milyon şişe şarabı saklayabilecekleri... çok az sayıda yer var. | Open Subtitles | تقنياً،رياضياً،منطقياً.. هناك عدد محدود جداً من الأماكن التييحتملإخفاء.. مليون قنّينة نبيذ فيها .. |
Bir şişe viski ararken yerine gerçeği buldu. | Open Subtitles | كانت تبحث عن قنّينة ويسكي فحسب ولكنها وجدت الحقيقة بدلاً منها |
Morfin şişesinin izini sürdün mü? | Open Subtitles | هل تتبعتِ قنّينة الـ"مورفين"؟ أجل، حصلت على توافق لرقم العلاج |
Çok saçma. Bir saat önce bir şişe su içmiştim. | Open Subtitles | هذا أمر سخيف لقد شربت قنّينة ماء منذ ساعة |
Bu durumda, tatıl gaz bir şişe bromür aracılığıyla su ile verilir., | Open Subtitles | في هاته الحالة يتمّ إدخال الغاز الخامل عن طريق قنّينة البروبين |
En sevdiğimiz suşi restoranında oturuyorum masamda bir şişe Sake var eksik olan tek şey sevgilim. | Open Subtitles | ها أنا جالسة في مطعمنا المُفضّل للسوشي ومعي قنّينة خمرٍ , والشيء الوحيد الذي أفتقده هو صديقي الحميم |
En sevdiğimiz suşi restoranında oturuyorum masamda bir şişe Sake var eksik olan tek şey sevgilim. | Open Subtitles | ها أنا جالسة في مطعمنا المُفضّل للسوشي. ومعي قنّينة خمرٍ، والشيء الوحيد الذي أفتقده هو صديقي الحميم. |
Bu acı biber, bu ekşi limon ve bu da bir şişe elma sirkesi. | Open Subtitles | هذا فلفل حار وهذه ليمونه حامضه وهذه قنّينة من خل التفاح |
Bir şişe su, çaresiz çocukları katile dönüştürür. | Open Subtitles | قنّينة ماء قد تُحوّل صبيةً يائسين إلى قتلةٍ فاجرين. |
Sana kendi evimde bir şişe şarap getireceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأحضر لكِ قنّينة نبيذ في منزلي |
Biz bunu marketten alınan bir şişe ucuz şarap ve bir paket Doritos benim evimde yaptık. | Open Subtitles | يجب أن نحضر قنّينة خمر من السّوق التجاريّ و علب مقرمشات " دوريتوس" -لقد رأيت صورتك في مكان ما |
Ben de tam bir şişe şarap açıp, içmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر للتوّ بفتح قنّينة نبيذ |
Ama neden şöyle hafiften soluklanıp bir şişe şarap açmıyor... ..akabinde bir duş alıp mumları falan yakmıyoruz? | Open Subtitles | ولكن لما لا... نأخذ نفساً عميقاً، ربّما نفتح قنّينة نبيذٍ، نستحمّ، نشعل شموعاً... |
Bir şişe cin alayım. Mührünü açtığını göreyim burada. | Open Subtitles | قنّينة من خمر "الجِن"، دعني أتبيّن إن سيسكرني. |
Oliver, Bay Wilson nezaket gösterip bize bir şişe Avustralya romu getirmiş. | Open Subtitles | (أوليفر)، السيّد (ويلسون) كان كريمًا كفاية، فأحضر قنّينة من الخمر الاستراليّ الحقيقيّ. |
Tam olarak... 310,000 şişe. | Open Subtitles | بالضبط.. يوجد 310 ألف قنّينة |
Ilithyia'nın mücevher kutusunda gizlenmiş küçük kırmızı bir şişe var. | Open Subtitles | ثمّة قنّينة حمراء مُخبّئة بين حُليّ (آيلثيا). |
Bu kiliseyi bir şişe viskiye sattın. | Open Subtitles | لقد تخلّيتَ عن هذه الكنيسة بسبب قنّينة من شراب (الوسكي). |
Nerede o ipin ucu? Viski şişesinin dibinde mi? | Open Subtitles | وأين عساه ذلك، في قاع قنّينة خمر؟ |