"قوية كفاية" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar güçlü
        
    • Yeterince güçlü
        
    • kadar güçlüyüm
        
    Ve 10 yıl önce de asansörü yapabilecek kadar güçlü malzemeleri bulmuşlar. Open Subtitles ومنذ 10 سنوات، اكتشفوا أخيرًا وسيلة لصنع الأشرعة قوية كفاية لإنشاء مصعد.
    Sonuç olarak, ortaya çıkan malzeme yüzlerce metreye tırmanan yapıları gökyüzüne taşıyacak kadar güçlü bir şekilde büyür. TED في النهاية، المادة الناتجة تصبح قوية كفاية لدعم مباني ترتفع مئات الأمتار في السماء.
    Kabin çantamı yerden alıp banda koyacak kadar güçlü değilim ben. TED أنا لست قوية كفاية لأنقل حقيبة ظهري من الأرض إلى حزام الأمتعة.
    Annemi çağırdım, ama Yeterince güçlü olmadığından kalkıp yanına yattım. Open Subtitles ناديت أمي لكنها لم تكن قوية كفاية لذا ذهبت لسريرها
    Bu çok basit. Yeterince güçlü değilsin. Seni krema yaparlar. Open Subtitles بمنتهى البساطة ، أنتِ لستِ قوية كفاية سيسحقونكِ
    Kötü adamları durduracak kadar güçlüyüm. Herkesin sandığından daha güçlüyüm. Open Subtitles إنّي قوية كفاية لردع الأشرار، إنّي أقوى مما يظن الجميع.
    Demek istediğim, sen susmadığında, seni umursamayacak kadar güçlü bir doktor olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أكون طبيبة قوية كفاية لأتغاضى عنك عندما تأبين التوقف عن الكلام
    O zaman her şeyi unutmalı ve bir insan gibi yaşamalıydım, bunu yapacak kadar güçlü değilim. Open Subtitles بالنسبه لي نسيان كل شىء حدث في ذالك الحين والعيش كأنسانة انا لست قوية كفاية لافعل هذا
    Ameliyata kadar güçlü ol yeter, tamam mı? Open Subtitles أنتِ فقط ابقي قوية كفاية لأجل العملية الجراحية , موافقة ؟
    Politika ve bürokrasi ile baş edebileceğimi düşünmüştüm. Görünen o ki, o kadar güçlü değilmişim. Open Subtitles عندما قلت انه بامكاني التعامل مع السياسيين لم اعرف اني لست قوية كفاية
    Çeneye, kafayı içten yaralayacak kadar güçlü bir şekilde vurulmuştu. Open Subtitles لقد ضرب على الذقن بصدمة كانت قوية كفاية لإحداث فصل الرأس داخلياً
    Kötü Cadı, duvarı aşabilecek kadar güçlü biri değil. Open Subtitles الساحرة الشريرة ليست قوية كفاية لإختراق الجدار
    Tarot şekil değiştirenin bize direkt gelecek kadar güçlü olmadığını söyledi. Open Subtitles الأوراق أخبرتنا أن المتحولة ليست قوية كفاية لتواجهنا مباشرةً
    Hado'ya dayanacak kadar güçlü geleneksel Ansatsuken dövüş eldiveni. Open Subtitles قفازات أنساتسوكن تقليدية قوية كفاية لتحمل الهادو
    Ve patlamanın onu koparması için yeteri kadar güçlü olmasını bekleriz. Open Subtitles بعد ذلك علنا الوصول للسلك لنفجره ولنأمل ان المتفجرة ستكون قوية كفاية لتقطعه
    Tanıklığı jüriyi onun koluna iğneyi saplamaya ikna edecek kadar güçlü değil mi? Open Subtitles شهادتها غير قوية كفاية لإقناع هيئة المُحلفين لوخز إبرة فى ذراعه ؟
    Grubu Yeterince güçlü kurarsak vampirlerden temelli kurtuluruz. Open Subtitles إذا جعلنا الدائرة قوية كفاية سنكون بمأمن من مصاصي الدماء للأبد
    Ya da kendi başıma Yeterince güçlü olup olamayacağımı bilmiyorum. Open Subtitles أو لا أعرف إذا سأكون... قوية كفاية... لأعتمد على نفسي
    Brick'in yanında olmak için Yeterince güçlü olduğumu düşünmüştüm, eğer o... Open Subtitles لقد ظننت أني قوية كفاية لأكون إلي جانب (بريك) عندما 000
    Başta değildim ama arada az da olsa kendim olabilirdim o anlara tutunmaya çalışırdım ama Yeterince güçlü değildim. Open Subtitles ليس في البداية، ولكن بدأت برؤية لمحات عن نفسي وحاولت التمسك بهم... لكني لم أكن قوية كفاية
    Kişinin hisleri ve duyguları Yeterince güçlü olursa.. Open Subtitles ،إن كانت مشاعر وعواطف المرء قوية كفاية
    Çünkü seni indirebilecek kadar güçlüyüm ve dinlemeni sağlayabilirim. Open Subtitles لأني قوية كفاية لهزيمتك وجعلك تستمع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus