Beyazın formülü gücünü ve sağlığını tekrar kazanmana yardım edecek. | Open Subtitles | تركيبة المادة البيضاء سوف تُساعدك على أستعادة قوّتك , عافيتك |
Eğer gücünü, mütevazilik ve duyarlılıkla birleştirmezsen, başın döner, sarhoş olur, dengeni kaybedersin ve kendine ve etrafındakilere zarar verirsin. | TED | ستشعر بالدوار، وتسكر، وتفقد توازنك، وسينتهي بك المطاف وأنت تؤذي نفسك ومن حولك إذا لم يرافق قوّتك التواضع والرأفة. |
Bence gücünü kendini herkesten uzak tutmak için kullanıyorsun. | Open Subtitles | لكنّي أفكّر بأنّك تستعملين قوّتك لفصل نفسك عن كلّ شخص |
Nükleer bir ateşte bir anda ölmek çok daha acısızdır bir de yaşam Gücünün böyle yavaşa çekilip alınması var. | Open Subtitles | الموت الفوريّ بلهب نوويّ عديم الألم مقارنة بسحب قوّتك الحياتيّة ببطء هكذا. |
Zayıflamaya devam ettikçe gücün, isteğin ve umutların tükenecek. | Open Subtitles | وعلى حين تضعف، ستفقد قوّتك وإرادتك وأملك. |
Sen büyü yapma, ben senin gücüne bağlanıp yaparım. | Open Subtitles | انظر، توقّف عن الترتيل، أنا سأرتّل وأتواصل مع قوّتك. |
güç ve heybet konusunda benden üstün olabilirsin, ama en azından ben hissediyorum. | Open Subtitles | لربما تكون أعلى من مستواي في قوّتك وحجمك، لكن على الأقل أنا قادر على الحب. |
Bu gece gücünü topla diye sana güzel bir kahvaltı hazırlıyorum. | Open Subtitles | أعدّ لك فطوراً كبيراً، لكي تحافظ على قوّتك للّيلة. |
gücünü rakibine göre ayarla. Ara sıra zorlanıyormuş gibi davran. | Open Subtitles | عدّل قوّتك بقدر قوّة كلّ مُتحدي، ثم تظاهر بأن الفوز عسير. |
Etrafta dolanıp herkesin üstünde süper gücünü kullanarak mı? | Open Subtitles | بالتجوّل واستعمال قوّتك الخارقة على الجميع؟ |
Konsantre oluyorsun. Hislerinin gücünü uyandırmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | لقد ركّزتِ وسمحتِ لمشاعرك أنْ توقظ قوّتك |
Özel gücünü kullan. Doğruyu söylediğimi anlayacaksın. | Open Subtitles | استخدمي قوّتك الخارقة وسترَين أنّي أقول الحقيقة |
Ama yinede doktorun da söylediği gibi gücünü ve hayatını toparlamaya... | Open Subtitles | لكن, حتى الأطباء قالو عليك أن تبدأ بتجميع قوّتك |
Gücünün her damlasını çekene kadar seni öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أفعل ريثما آخذ كلّ ذرّة من قوّتك. |
Gücünün, seninle birlikte hayatta kalacağını biliyordum.ı | Open Subtitles | عَرفتُ... بأنّ قوّتك ستبْقى مَعك |
Senin Gücünün hikâyesi ne? | Open Subtitles | إذًا ما قصّة قوّتك الخارقة؟ |
gücün saldırının kuvvetinden değil de, bastığın topraktan gelsin. | Open Subtitles | لا تستمدّي قوّتك من ضراوة هجومك، بل من الأرض الحاملة لقدمك. |
Süper gücün kostüm giymek mi yani? | Open Subtitles | إذن تتمثّل قوّتك الخارقة في ارتداء حلّة. |
Önümüzdeki günler gücüne ihtiyacın olacak fırtına öncesi kendini toplamanı öneririm. | Open Subtitles | إنّك تحتاج قوّتك لما هو آتٍ، أقترح أن تُشبع نفسك قبل العاصفة. |
Şimdi Amy'nin senin gücüne ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج الآن أيمي البعض من قوّتك. |
Böylesine değerli bir rakibi yenebilmek güç ve cesaretinin göstergesi ama kendini kısıtlaman, sebepsiz yere öldürmeyi kabul etmemen de onurlu olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إن هزم خصم قويّ دليل على قوّتك وجسارتك لكن كبح جماحك ورفض قتله بدون سبب ينُم عن نزاهة نادرة. |
Kendi gücünle yüzleşmeni ve kontrol etmeni öğretecekler. | Open Subtitles | ستعلّمك مواجهة قوّتك والسيطرة عليه |
Bundan ötürü zinciri kırmak için fiziksel gücünden başka şeyi kullanamazsın. | Open Subtitles | هذا يعني أنّكَ ستستخدم قوّتك الجسمانيّة وحدها لمحاولة كسر هذه السلاسل. |
Mücadele etmeye çalışarak gücünüzü boşa harcamayın. | Open Subtitles | لا تضيع قوّتك. لا تحاول محاربته. |