| Sakin ol Fas ve değerini adil bir elle ölç. | Open Subtitles | تدبر هذا، أيها المغربى وزن قيمتك بكل عدل ؟ |
| Çünkü insanlar seni bir kere tanıdığında, silah olarak bütün değerini kaybedersin. | Open Subtitles | عندما تنكشفين للعالم سوف تخسرين قيمتك كسلاح |
| ...bu hafta terapist olarak değerini sorguladın ve bitirirken de benim değerimi sorguluyorsun. | Open Subtitles | بدأتَ هذا الأسبوع تتسائل عن قيمتك كطبيب نفسي وتنهيه بالتساؤل عن قيمتي كطبيبة نفسية |
| Ancak CIA için olan değerin su götürmez bir gerçek. | Open Subtitles | على أية حال، قيمتك إلى وكالة المخابرات المركزية غير قابل للدحض. |
| O zaman anlarsın, senin ondaki değerin, onun sendeki değerinden daha azdır. | Open Subtitles | حينها يعطيك شعوراً أن قيمتك أقل عما كانت عليه |
| O halde ben de benim için ne kadar değerli olduğunu düşünmeliyim. | Open Subtitles | إذاً فعلي التفكير في كم قيمتك بالنسبة لي |
| Adada dönen tehlikeli oyunlar yüzünden şu anda onun için daha da değerlisin. | Open Subtitles | أنتِ الآن قيمتك أكثر إليه كجزء من مغامرة خطيرة جدًا هنا على الجزيرة |
| Tam olarak ne kadar değer hükümete? | Open Subtitles | كمْ تبلغ قيمتك بالضبط للحُكومة؟ |
| Bu yıl takımdaki değerini yeni oyun kurucuyu mutlu ederek kazanacaksın. | Open Subtitles | هذه السنة، أنت سوف تكسب . قيمتك بالتأكد أنه سعيد |
| Saygı duyuyorum sana. değerini bilecek iş fırsatların vardır. | Open Subtitles | أنا أحترمك أعتقد أنك تمتلك التفكير السليم أعرف قيمتك |
| Önce önümüzdeki bazı fırsatlardan faydalanmanı sağlayarak değerini göstermek istiyorum. | Open Subtitles | في البداية اريد ان اعرف قيمتك عن طريق ان تستفاد من فرصك في الخارج |
| O zaman sen söylemezsen değerini nereden bilebilirim? | Open Subtitles | إذن ، فكيف سأستطيع معرفة قيمتك إلا إذا أخبرتني بها ؟ |
| değerini tanımlayacak hiçbir şeye ihtiyacın yok. Bu çok etkileyici. | Open Subtitles | لا تحتاجين أي شيء لتحدّدي قيمتك وهذا مثير لللإعجاب |
| Kazandığın miktar değil, ne kadar değerin olduğu önemlidir. | Open Subtitles | انه ليس بخصوص كم ربحت انه حول ما قيمتك, و من قيمته الأعلى |
| Bak, sence takım için değerin ne, söylesene. | Open Subtitles | يا، ماذا تعتقد عن قيمتك لهذا الفريق؟ |
| Senin değerin kapattığın davalar ve kurtardığın hayatlar ile ölçülür. | Open Subtitles | ،إن قيمتك تقاس بالخاتمة وبمن تنقذ |
| Sakın hata yapma, bu kadar değerli olmadığını düşünen insanlar var. | Open Subtitles | تأكد.. هناك من يعتقد بكونك مصدر للمشاكل أكثر من قيمتك |
| Ve bir gözetmen olarak kendini daha değerli hissedebilirsin. | Open Subtitles | وكلما بقيتَ مشرفاً لمدة أطول، كلما زادت قيمتك |
| Az daha seni kaybediyordum bu, senin ne kadar değerli olduğunu fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | والآن ادركت قيمتك بعد أن كدت افقدك تماما |
| Açıkçası benim için 18.000 dolardan daha çok değerlisin. | Open Subtitles | لأنه من الواضح أن قيمتك بالنسبة لي أكثر من 18 ألف دولار |
| Nehirde ölen o oğlana verdiğiniz değer, sizin değerinizdir. | Open Subtitles | قيمة الصبيّ الذي مات في النهر من قيمتك |
| Bunun yerine şöyle oluyor: başarınıza dair yüksek maaş almanız için, değerinizi açık bir biçimde belirtmek ve iletmek çok önemli. | TED | بل هكذا: إن تحديد وعرض قيمتك بوضوح شيءٌ أساسي جدًا من أجل إعطائك ما يضاهي تميّزك. |