"Sen, 'Kader böyle, bitti' dedin" | Open Subtitles | بكيتِ و قُلتِ هذا مصيرّنا لقدإنتهىالأمر♪.. |
Kendin de dedin, açıklayamadığın şeyler oluyormuş. | Open Subtitles | أعني ، قُلتِ بنفسك ، أن هُناك أشياء لا يُمكنكِ تفسيرها |
Annemle babamın tekrar birleşeceklerini düşünmekle delilik ettiğimi söyledin. | Open Subtitles | لقد قُلتِ أنه من الغباء التفكير في عودة أبي وأمي لبعضهما |
Hep böyle iyi olacağını söyledin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قُلتِ طوال هذه المُدة, أنكِ بخير, أليسَ كذلك ؟ |
Bir avukatla konuşacağını söylemiştin, bir savunma avukatı bulacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتِ أنكِ ستتحدثينَ معَ مُحامي بأنكِ ستأتينَ بمُحامي دِفاع لأجلي |
Sanırım 30-40 dakika demiştin. | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ بأنكِ قُلتِ أنهُ يأخذُ لذلكثلاثونَإلىأربعيندقيقة. |
Kesinlikle bir kafa değil. dediğin gibi bir şey değil. | Open Subtitles | انه ليسَ راساً على الاطلاق هو لَيسَ مثل الذي قُلتِ |
Kireçlenme dedin sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنكِ قُلتِ أنني أعاني من إلتهاب بالمفاصل |
Bir maymun bile yapabilir dedin. | Open Subtitles | لقد قُلتِ للتو أن القرود تستطيع أن تفعلها |
Ona ne dedin de hemen vazgeçti? | Open Subtitles | ماذا قُلتِ له لتجعليه يغضب بتلك الصورة؟ |
Sizin çok sünnet yaptığınızı biliyorum dedin. | Open Subtitles | أنتِ قُلتِ "أنا أعرف يا رفاق "بأنكم تختتنون كثيرأ |
Ona çekici çağırdığını söyledin ama adam hâlâ lastiği kontrol etmek istiyor. | Open Subtitles | قُلتِ له أنّكِ طلبتِ سيارة السحب لكن الرجل يُريد فحص إطاركِ |
Sorun yok demiştin. Durmamı söyledin. | Open Subtitles | . لقد قُلتِ بأنّه لا بأس ، أنتِ أخبرتني أن أتوقّف |
Bir doktorun bunu dikmek için geleceğini söyledin. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّكِ قُلتِ الطبيب كان قادم لخياطة هذا |
Hani herkes dans etmeye başlamıştı ve sonrasında sana o olay Jim sayesinde oldu dediğimde bana inandığını söylemiştin. | Open Subtitles | عندما بدأ الجميع في الرقص وبعد ذلك قلت لك ان جيم جعل ذلك يحدث وأنت قُلتِ بأنّك إعتقدتَى ذلك؟ |
Sormamın sebebi bir kaç hafta önce ondan etkilendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنا أسأل لأنهُ منذُ عِدة أسابيع مَضَت قُلتِ أنكِ كُنتِ مُتَعلِقَة بِه |
Hayalet hikayelerinden gına geldi demiştin. | Open Subtitles | لقد قُلتِ أنّك لا تريدين المزيد من قصِص الأشباح |
O konuda minnettarım ama dediğin gibi, araftasın. | Open Subtitles | ، وهو الأمر الذي أقدره لكن كما قُلتِ أنتِ في المُنتصف |
Bu işi yapmak için finansal kaynağı olmadığını söylediniz sanıyordum. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أنكِ قُلتِ أنه ليس لديه التمويل لفعل ذلك |
F.B.I.'in bunu karşılamayacağını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنكِ قُلتِ المباحث الفيدرالية لن تدفع لهذا. |
Affetmek kardeşliğin en önemli yasası dediğini biliyorum... | Open Subtitles | أَعرفُ بأنّكِ قُلتِ المغفرةَ الفعل النهائي للأختيةِ. |
Benimle bir konu hakkında konuşmak istediğinizi söylemiştiniz? | Open Subtitles | هل قُلتِ بأنّكِ أردتِ الكلام معي حول شيء؟ |
Değiştiğimi, kendim olmaktan çıktığımı söylemişsin. | Open Subtitles | قُلتِ أنني أتغير، ولا أصير علي سجيتي |
Bunu kaç kez söylediğin hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | ألديكِ أيّ علمٍ عن كمّ مرةٍ قد قُلتِ ذلك؟ |
Denemeden önce öyle dersen, başarıp başaramayacağını bilemezsin. | Open Subtitles | إذا قُلتِ ذلك قبل أن تُحاولي .لن يُمكنكِ أن تُنجزي شيء |