Ama Babası gibi o da Tanrı'nın emirlerine tam olarak itaat edemeyecek. | Open Subtitles | ولكن كأبيه سيكون صعباً عليه ان يطيع وصايا الله |
Babası gibi büyümesin diye O'na okuma yazma öğrettik. | Open Subtitles | علمته أنا ورحيم خان" كيف يقرأ ويكتب حتى لا يكبر غبيا كأبيه" |
Babası gibi insanlara liderlik etmesi gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | ويعتقد بأنه يجب أن يكون قائداً كأبيه |
Babasına hiç benzemez. | Open Subtitles | أجل. إنه ليس كأبيه. |
Tatlı oğlum benim. Babasına hiç benzemiyor. | Open Subtitles | هذا ولد لطيف ليس كأبيه |
- Babası kadar iyi resim yapabilen biri... ve büyük bir kalpazanın oğlu. | Open Subtitles | أنا أراهنكم بأنه أبنه إبن لمزور رائع ويرسم جيداّّ كأبيه |
- Babası kadar iyi resim yapan büyük bir kalpazanın oğlu. | Open Subtitles | إبن لمزور رائع ويرسم جيداّّ كأبيه |
Biri aciz bir ağlak, diğeri de... babasının oğlu. | Open Subtitles | أحدهما طفل ضعيف بكاء، والآخر... والآخر سفاح كأبيه. |
Zaman geçtikte, Francis Babası gibi düşünmeyi öğrenecek. Ondan şüpheliyim. | Open Subtitles | الزمن سيعلم فرانسيس التفكير كأبيه - أتساءل عن ذلك |
Çok iyi bir çocuk. Babası gibi zeki. | Open Subtitles | إنّه فتىً مُذْهِل , لامِعٌ كأبيه |
Bu çok Babası gibi değil. | Open Subtitles | الولد ليس كأبيه |
Bu çok Babası gibi değil. | Open Subtitles | الولد ليس كأبيه |
Neden? O somurtuyor, tıpkı Babası gibi. | Open Subtitles | هو يتكاسل كأبيه |
Babası gibi, düzenli orduda. | Open Subtitles | أنضم للجيش.. تماماً كأبيه إنه في (العراق) ويبلي بلاءً حسناً |
- Babasına hiç benzemiyor. | Open Subtitles | نعم، بالتأكيد إنه ليس كأبيه |
"babasının oğlu" tanımına hiç uymuyor. | Open Subtitles | هذا فارق كبير لمقولة "الابن كأبيه" |
Yani, o kesinlikle babasının oğlu. | Open Subtitles | .... أعنى إنه كأبيه |