Affedersiniz beyefendi, bir bardak şarap alırsınız diye düşündüm. | Open Subtitles | المعذرة سيدي، ربما تريد كأسًا من خمرة بورت؟ |
- Ben de bir bardak alabilir miyim? Tek şekerli, lütfen. - Tabii. | Open Subtitles | هلَّا أحضرت لي كأسًا من فضلك قطعة سكَّر واحدة |
- Ben de bir bardak alabilir miyim? Tek şekerli, lütfen. - Tabii. | Open Subtitles | هلَّا أحضرت لي كأسًا من فضلك قطعة سكَّر واحدة |
- Neyse, herhangi bir kırmızı şaraptan bir kadeh alayım. | Open Subtitles | على العموم، سآخذ كأسًا من أي شيء أحمر. أبيض لأجلي. |
Bir kadeh kırmızı şarap alacağım fakat en ucuzu olsun. | Open Subtitles | أريد كأسًا من النبيذ الأحمر و سوف آخذ أرخص ما لديكم |
Beleş içkiye sırtımı dönmem. Bir bardak daha alalım. | Open Subtitles | لن أرفُض شرابًا مجّانيًّا أريدُ كأسًا آخر |
Bir bardak şarap al ve fırtınanın dinmesini bekle. | Open Subtitles | خذي كأسًا من النبيذ و أنتظري حتى تهدأ الأمور |
İşimiz bittiğinde, Daisy size bir bardak çay getirir. | Open Subtitles | وستحضر لك ديزي كأسًا من الشاي حالما ننتهي |
Bu Chardonnay'den bir bardak içtikten sonra bana evi gezdirebilirsiniz. | Open Subtitles | سآخذُ كأسًا من الكـاردوني ثمّ بعدها ربّما تريني المنزل. |
Fırında fasulye yedin, bir bardak kola içtin... | Open Subtitles | إذًا، لقد تناولت فاصولياء، كأسًا من الكولا. |
Ona bir bardak su almak için odadan çıktım ve sonra onun çığlığını duydum. | Open Subtitles | تركتُ الغرفة لأحضر له كأسًا من الماء و ثم سمعته يصرخ |
Bunları benden almadan önce küçük bir bardak su içer miydin? | Open Subtitles | قبل أن تأخذها مني، تريد كأسًا صغيرًا من الماء؟ |
Bir bardak doldur bana! Damarlarımızda dolaşana kadar içelim! | Open Subtitles | اسكب لي كأسًا لنشرب حتى يتدفق في عروقنا. |
Baba, bir bardak şarap daha alabilir miyim? | Open Subtitles | أبي ، هل يمكنني أن أرتشف كأسًا آخر من النبيذ من فضلك؟ |
- Bir bardak eggnog alır mısınız hanımefendi? | Open Subtitles | أتقبلين منّي كأسًا من شراب البيض يا سيدتي؟ |
Otursana. Bir kadeh geridesin. | Open Subtitles | تفضّل بالجلوس، لقد فوّتَّ كأسًا واحدًا، لكنّهما نوّويّين. |
Hayır, bir tabak yemekle bir kadeh şarap içeceğiz sonra da herkes yoluna. | Open Subtitles | لا، سنشرب كأسًا من النبيذ، طبقا من الطعام، ثم كل شخص سيذهب في طريقه. |
Gidip elimde bir kadeh şarapla çamaşır makinasının üzerine oturacağım. | Open Subtitles | سأجلسُ بجانبِ الغسّالةِ و أشربُ كأسًا من النحيب. |
Oturma odasındaki sehpanın üstüne bir kadeh skoç ve soda koydum. | Open Subtitles | وضعتُ كأسًا من عجة "سكوتش" و صودا على طاولة غرفة المعيشة |
İçki istememişti, içkiye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لم يرد كأسًا بل احتاج إلى كأس |