Sürekli olarak babasıyla konuşuyor, Sanki Nino yaşıyormuş gibi. | Open Subtitles | يستمرُ بالتحدثِ معَ أبيه كأنَ نينو ما زالَ حياً |
Sanki bir evlilik, lanet bir dövme kadar uzun kalabilir. | Open Subtitles | كأنَ الزواج كانَ سيدومُ كما يدومُ الوَشم اللَعين |
İndiğin zaman Sanki yutan Tanrı'ymış gibi oluyor. | Open Subtitles | و عندما تقذِف يبدو الأمر كأنَ الرَب نفسهُ يبلَعُه |
Umuyorum ki annemin küçük yardımcıları bunlar hiç yaşanmamış gibi hissetmemi sağlayacak. | Open Subtitles | آمل فقط أن مساعدي والدتي سيجعلونني أشعر كأنَ هذا لم يحدث ابداً |
Evet, Sanki gangster babanı avlamaya gitmek için aileni terk etmek aile değerlerine uygun bir davranış? | Open Subtitles | أجل، و كأنَ هجركِ أسرتكِ لمطاردة، والدكِ زعيم العصاباتِ، عبارة عن درس في القيم العائليّة ؟ |
Sanki içgüdüleri geri dönüyor. | Open Subtitles | كأنَ غَريزَتَهُ تعودُ إليه، أَتَعلَم |
Sanki bütün günüm yeterince boka batmamıştı. | Open Subtitles | كأنَ يَومي لَم يَكُن سيئاً أساساً |
Sanki... göğsümde biri oturuyor gibi. | Open Subtitles | كما لو كأن... كأنَ شخصاً يجلسُ على صدري. |
Mesele şu ki bir anlığına Sanki her şey mükemmelmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ... الأمر هوَ أنني ... لغمضةِ عين أشعر كأنَ كل شئٍ كانَ ممتازاً |
Günlük bakım servisiyim Sanki. | Open Subtitles | كأنَ لديَ محلاً للحضانة |
Sanki internet yaşayan bir şeymiş gibiydi. | Open Subtitles | كأنَ الإنترنت هيَ شيئٌ حيّ. |
Bitmek bilmeyen bir bok döngüsü Sanki. | Open Subtitles | "و كأنَ المصائبَ لا تنتهي بها." |
Denedim ama içeri adımımı attığımda ciğerlerim patlayacakmış gibi oldu. | Open Subtitles | حاولتُ ، لكن عندما خطوتُ للداخل شعرتُ كأنَ رئتايَ كانتا ستنفجرانِ |