Yalnızca canavarın bileğini ısırdık. Boğazını dişlemeye kalkışmak... | Open Subtitles | إنما أحدثنا ضررًا في كاحل الوحش ولقضم حنجره الوحش.. |
Yalnızca canavarın bileğini ısırdık. Boğazını dişlemeye kalkışmak... | Open Subtitles | إنما أحدثنا ضررًا في كاحل الوحش ولقضم حنجره الوحش.. |
Eğer bu ağırlıkları giymiyor olsaydı, Lee'nin ayak bileği ezilmiş olurdu. | Open Subtitles | لو لم يكن يرتدي هذه الأوزان كان سيتحطم كاحل لي |
bilek zincirimi de uzatır... | Open Subtitles | نعم وهل يمكن أن تناولني سواري الذي على شكل كاحل |
Muhtemelen o alçının altında kaşınan bir bileğin vardır diyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنك ربما لديك كاحل يحتاج للحك تحت هذه الضمادة |
Kurbanımızın bileğinde titanyum eklem varmış. Birazdan çıkartacağım. | Open Subtitles | ضحيتنا كانت تملك مفصل كاحل مصنوع من التيتانيوم وسـأقوم بفكه |
Efsaneye göre tanrılar bunu kaderin karşılaştıracağı kişilerin ayak bilekleri etrafına dolarlar. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن الآلهة كانت تربط هذا حول كاحل من يُقدّر لهم أن يكونوا معاً |
Aslında, kurbanın ayak bileğindeki yaralanma için harika bir uyuşma. | Open Subtitles | أخبرني من فضلك أنّها تتطابق نعم، في الواقع إنه تطابق تام للإصابة في كاحل الضحية |
Ve birinin başına gelen en büyük şey, dedenin bir suçluyu yakalamak için koştururken bileğini burkmasıydı. | Open Subtitles | واسوء اصابة تعرضوا لها عندما لُوي كاحل جدك وهو يركض وراء مجرم |
Bu adama inanıyor musun? Sokaktan geliyor, Dave'in bileğini kırıyor... | Open Subtitles | هل تصدق هذا الرجل لقد كسر كاحل ديف |
Ayak bileğini bir kadavranınkiyle değiştireceğiz. | Open Subtitles | سنقوم باستبدال كاحلهبمفصل كاحل لجثة |
El bileğinde çatlak var, ayak bileği burkulmuş ve burnu kırılmış. | Open Subtitles | هناك كسر شعري في المعصم و كاحل ملتو وانف مكسور |
ayak bileği şiş olan dışında herkes göreve çağrıldı. | Open Subtitles | بالطبع , كل البحارة على السطح ولكن لا كاحل مشوح |
Eğer nüfusunuzun ortalama yaşı 30 ise, tedavi etmeniz gereken genel hastalıklar belki ara sıra kırık bir ayak bileği, belkide birazcık astım olacaktır. | TED | إذا كان متوسط العمر للسكان 30 سنة فستجد أن أغلب الأمراض التي عليك علاجها تكون ما بين كاحل مكسور من وقت لآخر و بعض حالات الربو |
Bir geceliğine beynini durdurusun, ve ertesi gün uyandığında tek sahip olduğun şey, kötü bir baş ağrısı,burkulmuş bir bilek ve bir ananastır... | Open Subtitles | توقف دماغك ليلة واحده و كل ما يتبفى لك في اليوم التالي هو صداع الكحول السيء و كاحل ملتوي |
Basit bir sarsıntı ve ikinci derece bilek burkulması. | Open Subtitles | إرتجاج بسيط , وإلتواء كاحل من الدرجة الثانية |
Dirseğin, dizin ve bileğin altından girebilirsin. | Open Subtitles | فتمكن مهاجمة مِرفَق، ركبة، كاحل. |
- Hey, Walt, o çocuğun ayak bilekleri üzerinde işareti gördün mü? | Open Subtitles | أنت، يا (والت) هل رأيت العلامة على كاحل الرجل ؟ |
Kurbanın ayak bileğindeki parmak izi solda,.. | Open Subtitles | جزئية من كاحل الضحية على اليسار |
Doğru. bileğine halhal takar. Zavallı halhal kopmamak için debelenir. | Open Subtitles | هذا صحيح لديها كاحل عالق في الحذاء طوال حياتها |
Kurbanın sağ ayak bileğine ayağındaki kırığı düzeltmek için çivi takılmış. | Open Subtitles | إن كاحل الضحية الأيمن بهِ مسمار عمودي إنتقالي الذي زُرع جراحياً ليثبت كسر سابق |
Eğer diğer kızlar gibi gelin çiçeğinin ardından koşacaksan, ayakkabının havasını şişir ki, o tavuk bileklerini kırmayasın. | Open Subtitles | وإن لاحقت باقة الورد مع بقية الفتيات، تأكد من نزع حذائك ذو الكعب العالي حتى لا تؤلم كاحلك الذي مثل كاحل الدجاجة |
TanrI her insanIn ayak bileGine kIrmIzI bir ip takar ve kaderleri birleSecek insanlarI bu ipler sayesinde birbirlerine baGlarmIS. | Open Subtitles | "كاحل كُل فردٍ منا" "و ربطتهُ بجميع البشَر" "الذينَ منَ المُقدَّر أن يتصلَ بهم" |
Annesi bileği burkulmuş numarası yapacak ve bütün kış bizde kalacaklar. | Open Subtitles | انظري، أمه ستزيف خلع كاحل وسيكونون لدينا طيلة الشتاء |
O tarafa geçmeliyim adamım, zıplayamam kırık bir ayak bileğim var. | Open Subtitles | يجب أن ألتف من حولك يا رجل. لا أستطيع القفز. لدي كاحل مكسور. |