Yerde sürünerek pamuk topluyordum, Katır gibi saban sürüyordum, komşularımın yardımıyla geçiniyordum. | Open Subtitles | أزحف وألتقط القطن، كالبغل الذي يحرث الأرض، وأعيش على صدقة الجيران المريرة. |
Bu şekilde tam bir baş belasıydı zaten. Katır kadar inatçı. | Open Subtitles | كان مزعجا جدا بذلك النحو عنيدا كالبغل |
Katır kadar inatçı! | Open Subtitles | إنه عنيد كالبغل |
Boğa gibi çeker, Katır gibi taşır. | Open Subtitles | يجر كالثور و يحمل كالبغل |
Stubborn tam bir Katır. | Open Subtitles | كالبغل العنيد .. |
Bu herifte Katır kadar beyin yok. | Open Subtitles | الرجل عنيد كالبغل |
- İtiraf etmeliyim, çocuk Katır gibi tepti. | Open Subtitles | إنه يركل كالبغل |
Başım öndeydi Al, Katır gibi papazı sürüklüyordum. | Open Subtitles | - كنت مطأطىء الرأس يا (آل) - وأنا أجر المحترم كالبغل |
Aynı babana çekmişsin. Katır inadı var resmen! | Open Subtitles | أنت كأبيك تماماً عنيدٌ كالبغل |
Zehir gibi akıllı Katır gibi inatçı. | Open Subtitles | كالسوط حادة كالبغل عنيدة |
Katır gibi inatçısın. | Open Subtitles | أنت عنيدٌ كالبغل. |
Katır gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأنني كالبغل |
Jimmy gibi, Katır gibi inatçı. | Open Subtitles | عنيد كالبغل مثل "جيمي" |
Katır gibi inatçısın! Gabrielle? | Open Subtitles | -هو عنيد كالبغل |