"كامل من" - Traduction Arabe en Turc

    • koca bir
        
    • bütün bir
        
    • dolu bir
        
    • dolusu
        
    • bir sürü
        
    • tamamen
        
    • oluşan bir
        
    • için tam bir
        
    • ordusu bile
        
    Yapabilseydim, onu bulmak için koca bir ekip adam kiralardım. Open Subtitles لو إستطتعت لأجرت فريق كامل من المحققين ليجدوها
    Çünkü altlarında birbiriyle etkileşim içinde olan koca bir sisteme ihtiyaç duyarlar. Open Subtitles لأنهم يحتاجون، أن يحدث تحته نظام كامل من التفاعلات.
    Bu yüzden, baktığım şey usta oyuncu olan bütün bir genç nesil. TED ولذا، ما ننظر إليه الآن هو جيل كامل من الشباب البارعين في اللعب.
    Suna bak, bütün bir nesil Külkedisi. Ama kimse ayakkab getirmeyecek. Open Subtitles انظر، جيل كامل من السندريلات وما من فردة حذاء
    Gerçekte kurbağayı, ölü kurtçuklarla dolu bir kutuya koyarsanız hiçbir şey hareket etmediğinden dolayı açlıktan ölecektir yani onları yemek olarak algılamayacaktır. Open Subtitles صحيح إذا وضعت ضفدع في خزان كامل من الديدان الميتة، سوف يموت جوعا، لأنهم لا يتحركون، لذلك انه لا يتعرف عليهم كغذاء.
    Bir bina dolusu polis. Başka bilmemiz gereken ne var? Open Subtitles انه مبنى كامل من رجال الشرطة ماذا تحتاج أن تعرف؟
    Bristol'da bulunan, ve de Hawke ile seyahat etmiş bir sürü eski arkadaşım var. Open Subtitles هناك طاقم كامل من زملائي البحارة الذين سبق لهم الإبحار مع هوك موجودون هنا تحديدا في بريستول
    Sanırım zaman isteyen şeyler, tamamen güvenilmez değilse hızlı bir şekilde meydana gelebilir. Open Subtitles تقريباً. أعتقد أن أي شيء أقل من عقد كامل من الزمان فهو طائش
    Bu New York'taki bir galerinin açılış gününde olan ve farklı olgunluklara sahip muzlardan oluşan bir bütün duvar. TED هذا حائط كامل من الموز عند درجات مختلفة من النضوج في اليوم الإفتتاحي لهذا المعرض في نيويورك.
    Ancak yenisiyle değiştirmek için tam bir yeniden yapılanmaya ihtiyacın olacak. Open Subtitles ولكن ستحتاجين إلى إعادة بناء كامل من شأن إستبدالها
    Burası kütüphane, koca bir kitap dünyası. Tam çekirdekte tarihin en büyük sabit diski var. Open Subtitles المكتبة، عالم كامل من الكتب و في المركز تماما، أكبر قرص صلب في التاريخ
    Wayne Grubu'nun koca bir bölümü bir gece içinde toz oluvermiş. Open Subtitles "علم تطبيقي، قسم كامل من شركة "وين اختفت بين ليلة وضحاها
    Geçen gün koca bir paket fıstık ezmesi yedi. Open Subtitles في ذلك اليوم اكل كيس كامل من السوداني مع قشره
    bütün bir yıl bir sopayla vursan yine de bu oyunu öğrenemezsin! Open Subtitles عام كامل من الضرب بالعصي لن يعلمك هذه اللعبه
    Okulun bütün bir ayını kaçırmıştım. Open Subtitles و قد تسبب ذلك فى ضياع شهر كامل من دراستى
    Sonra bir de baktım bütün bir ordu peşimde. Open Subtitles بعذ ذلك وجدت جيش كامل من الشرطة يطاردونى عبر الغابة
    İçi altın dolu bir hazine yerine, içi ot dolu bir hazine. Open Subtitles باستثناء بدلا من وعاء كامل من الذهب انها وعاء كامل من وعاء
    Tüfek dolu iki varil ve mermi dolu bir varil buldular. Open Subtitles وجدوا اثنين من أكثر برميل كامل من البنادق وثالثة مليئة بالرصاص.
    Ağzına kadar vergi dolu bir kasam var buranın güneyindeki bir kasabada duruyor. Open Subtitles لدي قبو كامل من أموال الضرائب يقع في بلدة في الجنوب من هنا
    Sen 20'lerinin çoğunu Fıçı dolusu Jack Daniels'ın içinde geçirdin. Open Subtitles قضيت أيامك بالعشرينات مواجهاَ الأرضية بوعاء كامل من, جاك دانيالز
    Benimle birlikte olmak isteyen bir dünya dolusu insan var. Open Subtitles إنظر, هنالك عالمٌ كامل .من الرفاقِ هنالكَ ينتظرونني أرتبط معهم
    bir sürü psikiyatra gidiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تري فريق كامل من الأطباء النفسيين، أليس كذلك؟
    Bu tamamen buzdan meydana gelmiş bir uydu, ve bunu da yörüngesinde dolaşırken ölçtük. TED و هو مكون بشكل كامل من الجليد، و قمنا بدراسته من المدار
    Binlerce örnekle öncülük edecek Afrikalı mimarlar ve tasarımcılardan oluşan bir topluluğa ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة إلى مجتمع كامل من المهندسين المعماريين والمصممين الأفارقة ليتولوا آلاف الأمثلة الأخرى.
    Hisseleri satmak için tam bir günümüz var. Open Subtitles لذلك أتوسل إليكم أن تكونوا حريصين عند التحدث مع عملاؤنا الرئيسيين لازال لدينا يوم كامل من التجارة قبل حلول ساعة الصفر لذلك لا أريد مشاكل
    Kendi elleriyle uçak ordusu bile kurmuş. Open Subtitles بنى أسطول كامل من الطائرات بيديه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus