Hayır, herşeyini kendine Saklardı, daha çok bir güvercin gibiydi. | Open Subtitles | لا.. كانت تحتفظ بنفسها لنفسها.. كالحمامة في الواقع |
Eskiden çantasında bir kutu meyankökü Saklardı yaramazlık yaptığımda kıçıma şaplak atardı. | Open Subtitles | كانت تحتفظ بعلبة عرق سوس في محفظتها، وعندما آت بتصرف شقي، لا تضربني |
Saklardı. | Open Subtitles | "كانت تحتفظ". |
Yıllardır onu özel bir durum için bir tılsım gibi saklıyordu. | Open Subtitles | كانت تحتفظ بتلك القنينة لسنواتٍ لمناسبة خاصّة، مثل تميمة. |
Annemin şu kutuda saklıyordu. Anlamıyorum. | Open Subtitles | والدتي كانت تحتفظ بهم بداخل صندوق |
Ayrıca sırf senin için sakladığını söylemişti. | Open Subtitles | قالت أيضاً أنها كانت تحتفظ بها فقط من أجلك |
Çinli Bebek nerede sakladığını biliyordur. | Open Subtitles | لعل تلك الفتاة الصينية تعلم أين كانت تحتفظ بها. |
Saklardı. | Open Subtitles | "كانت تحتفظ". |
Liza bunu odasında saklıyordu, oldukça iyi gizlenmiş bir yerdeydi. | Open Subtitles | ليزا)، كانت تحتفظ بتلك القلادة بغرفتها) بمكان خفيّ جيد جداً |
Mer bir aydır saklıyordu. | Open Subtitles | كانت تحتفظ بهذا الخاتم منذ شهر |
Çok fazla sır saklıyordu. | Open Subtitles | أنها كانت تحتفظ بالكثير من الأسرار. |
Annemin silahı nerede sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أين كانت تحتفظ أمي بسلاحها |
Benden bir şey sakladığını biliyordum bizden yani. | Open Subtitles | عرفتُ إنها كانت تحتفظ بشيئاًبعيداًعني... بعيداً عننا. |
Kardeşi onları niye sakladığını bilmiyor. | Open Subtitles | أختها لا تعرف لماذا كانت تحتفظ بها |