"كانت جدتي" - Traduction Arabe en Turc

    • Büyükannem
        
    • büyükannemin
        
    • babaannem
        
    • Büyükannemdi
        
    • Büyük annemde
        
    • Büyük annem
        
    • anneannem
        
    Ben geleneksel bir Afrikalı Amerikalı ailede büyüdüm; ailemizin reisi bir kadındı, Büyükannem. TED لقد تربيت في بيتٍ تقليدي ذات طابع أمريكي من أصول أفريقية والذي تحكمه الأم ، وتلك الأم الحاكمة كانت جدتي.
    Büyükannem ömrü boyunca bir adamla evli kaldı. Open Subtitles كانت جدتي متزوجة من شخص اعتقدت دوماَ أن حياتهما بسيطة وسعيدة
    Biraz tuhaf. Büyükannem televizyonun az kişide olduğunu, herkesin bir eve yığıldığını söylerdi. Open Subtitles هذا غريب، كانت جدتي تقول أن التلفاز كان نادراً وقتها، وكانوا يجتمعون في بيت من لديه واحد
    büyükannemin benim için yaptığı bu sosun her bir parçası, benim ebedi sürprizimdir. Open Subtitles ان مذاق هذه الصلصه في كل لقمه جيده كما كانت جدتي تحضرها لأجلي
    Tahmin edebildiğimiz kadarıyla gözlerinin bozulması, bu güneş tutulmasıyla hiç alakalı değildi. Fakat babaannem zaten bunun kendi suçu olduğunu düşünerek ölmüştü. TED وبقدر معرفتنا, لم يتعلق الأمر بأي شكل بذلك الكسوف الجزئي, ولكن عندها كانت جدتي قد توفيت ظانة أنه خطؤها.
    O güzel kız Büyükannemdi, değil mi? Open Subtitles الفتاة الجميلة كانت جدتي, صحيح؟
    Büyük annemde bunama vardı ve farklı bir insanmış gibi el yazısı değişirdi. Open Subtitles كانت جدتي تعاني من الخرف، وكانت كتابتها تتغيّر كما لو كانت شخصاً مختلفاً.
    Büyükannem seni şımartmış olabilir, ama ben yapmam. Open Subtitles لقد كانت جدتي تدلعك .. حتى فسدت ولكنني لن أفعل هذا
    - Jack... Büyükannem daha çocukken düzgün havalandırması olmayan bir gümüş madeninde çalışmış. Open Subtitles عندما كانت جدتي طفلة عملت ي منجم فضة بدون تهوية مناسبة
    Eğlenceliydi... Ta ki Büyükannem, Joanna'ya BFF* soyratırılığını yapana kadar. Open Subtitles ممتع عندما كانت جدتي تتودد الى صديقتها الجديدة, جوانا
    Büyükannem bana eski resimler gösterirdi. Open Subtitles التهديد لعالمه الصغير. أتعلمين , كانت جدتي معتادة أن تريني هذه الصور.
    Büyükannem ilkönce kaş kalemi ile çizerdi. Open Subtitles كانت جدتي تفعل ذلك من المرة الأولى باستخدام قلم كحل
    Büyükannem yaratıklarla kuş olmayan ama uçabilen böceklerle ilgili hikayeler anlatırdı. Open Subtitles كانت جدتي تخبرني قصص عن مخلوقات , ليست طيور ولكن حشرات طائرة
    [Iç geçiriyor] Büyükannem Rebecca, um, derdi "Bazen bir adam durdurmak ve kırık olanı düzeltmek zorundadır." Open Subtitles كانت جدتي ربيكا معتادة على أن تقول أنه في بعض الأحيان، على الرجل أن يتوقف ويصلح ما خرب
    Büyükannem kardiyologdu. 74 yaşına kadar çalıştı. Open Subtitles كانت جدتي أخصائية أمراض القلب، عملت حتى بلغت سن الـ74.
    Büyükannem giyinmekten fevkalade keyif alan bir kadındı. TED كانت جدتي امرأة تستمتع كثيرًا بالتأنق.
    büyükannemin yaşamının son günlerinde etrafı insanlarla çevrilmişti. Birçok insan. Çünkü o, kocaman ve sevgi dolu bir ailenin sevgi dolu kabile reisiydi. TED في الأيام الأخيرة من عمرها، كانت جدتي محاطة بالناس، الكثير من الناس، لأن جدتي كانت الأم المحبة لعائلة كبيرة محبوبة.
    büyükannemin okumak isteyeceği bir hayatım olduğunu düşünmüyordum. TED لم أعتقد أنه كانت لدى الحياة التي كانت جدتي ترغب بالقراءة عنها.
    Babam bir gün eve yeni annemle bir bebek getirdi. babaannem de oradaydı. Open Subtitles في يوم من الأيام أحضر أبي إلى المنزل زوجته الجديدة وطفلهم كانت جدتي هناك أيضا
    Her şeyi geçtim, o benim Büyükannemdi. Open Subtitles لا تنسى أنها كانت جدتي
    Büyük annemde de var. Open Subtitles كانت جدتي أيضاً مريضة بهذا
    Büyük annem kalp krizindenmi yoksa beyin kanamasından mı ölmüştü hatırlayamıyorum. Open Subtitles لا أتذكر ما إذا كانت جدتي مُتوفية بسبب سكتة دماغية أو نوبة قلبية ؟
    ama anneannem bu dengeyi tutturmuştu. TED لكن كانت جدتي قادرة على كشف ذلك التوازن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus