Laboratuvarda çalışıyorlardı, ve işi okul ödevi olarak değil, yaşamlarının bir parçası olarak görüyorlardı. | TED | كانوا يعملون في المختبر، واعتبروا ذلك العمل ليس كعمل دراسي وانما كحياتهم. |
Zift tavandan geliyor." Gerçekten zor şartlar altında çalışıyorlardı. | TED | القطران من السقف فقد كانوا يعملون فعلا تحت ظروف قاسية |
Trevelyan'ın yanında bahçıvan ve sofra hizmetlisi olarak çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يعملون لدى تريفيليان كبستانى و مديرة المنزل |
Burada bu zihinsel mimariler üzerinde çalışıyorlar. | TED | حيث كانوا يعملون في تلك المعمارية الذهنية هنا. |
Başka bir örnek ise bir ameliyat enstrümanı üzerinde çalışan bir grup tasarımcı ile ilgili. | TED | ومثال آخر هو كيف أن مجموعة من المصممين كانوا يعملون على أداة جراحية مع بعض الجراحين |
Bu maillerin gösterdiğine göre Emlakçı Wendy Mimar Carl ve bu Dewey denen adam alış veriş merkezi projesinde çalışıyormuş. | Open Subtitles | وكارل، المهندس المعماري وهذا الرجل ديوي كانوا يعملون على مشروع مركز تسوق معاً لماذا لم نعلم بهذا ؟ |
Kendi başlarına mı yoksa başkaları ya da başka örgütler için mi çalıştıklarını da bilmiyoruz. | Open Subtitles | هل كانوا يعملون لحسابهم؟ أو كانوا يعملون لحساب أفراد أو منظمات أخرى؟ |
Bunlardan ellisi cinayetler sırasında gece vardiyasında çalışıyorlardı. | Open Subtitles | خمسون منهم كانوا يعملون فى مناوبه ليليله اثناء عمليات القتل |
Franck ve ekibi, bebeğin odasını doğuma yetiştirmek için gece-gündüz çalışıyorlardı. | Open Subtitles | هوارد فرانك وطاقم عمله كانوا يعملون على مدار الساعة ليجهَزوا غرفة الطفل قبل يوم الولادة |
çalışıyorlardı. Dudaklarımın morardığını söylediler. | Open Subtitles | كانوا يعملون وقالوا أن شفتاى كانتا زرقاء |
Artık Almanlar yok. O pislikler kendi kendilerine çalışıyorlardı. | Open Subtitles | لا يوجد أي ألماني يبدو أنهم كانوا يعملون لحسابهم |
DSC sitenizdeki şirketler için çalışıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعملون لشركات موضوعةعلى موقع الجبهة الذي اسسته |
Birkaç yıl önce, bir Z bilim adamlarının hücresini basmıştım. Bir aşı üzerinde çalışıyorlardı. | Open Subtitles | قبل سنتين قضيتُ على خلية من العلماء الزائرين كانوا يعملون على تصنيع حقنة |
Doğu Asya Birliği'nin kodamanlarıyla Binbaşı'nın ikizi olan siborg başından beri birlikte çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | كبار الشخصيات من تحالف جنوب شرق الاقتصاد وتلك السايبورغ من نفس نموذج الرائد كانوا يعملون سويةً منذ البداية. |
Aylardır bunun üzerine çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يعملون على ذلك لأشهر |
"Arbalet" adı verilen çok gizli bir uydu projesi üzerinde çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يعملون علي مشروه قمر صناعي سرّي يُدعى (النشابية) مع رجلين آخرين... {\cH0000FF\3cHFFFFFF}{\pos(250,80)} "النشابية): |
Yıllardır füze koruma sistemi üstünde çalışıyorlar. - Bir arpa boyu yol gitmediler. | Open Subtitles | أجل، لقد كانوا يعملون في صواريخ الدفاع لسنوات بنجاح ضئيل للغاية |
Yıllardır füze koruma sistemi üstünde çalışıyorlar. - Bir arpa boyu yol gitmediler. | Open Subtitles | أجل، لقد كانوا يعملون في صواريخ الدفاع لسنوات بنجاح ضئيل للغاية |
Ama aynı otorite sadece para için çalışan gerçek suikastçıları da işe almış onları da aşağıya yerleştirmişti. | Open Subtitles | نفس السلطة إستأجرت المرتزقة الحقيقيين هؤلاء في الأسفل المرتزقة كانوا يعملون من أجل المال فقط |
- Mürettebat arka tarafta çalışıyormuş. | Open Subtitles | كل من على متن السفينة كانوا يعملون بالخلف. |
Birkaç yıl önce Kuzey Koreli'lerin bunun gibi deneysel bir proje üstünde çalıştıklarını duymuştuk. | Open Subtitles | كان هناك إنتيل قبل سنوات قليلة الذي الكوريون الشماليون كانوا يعملون على مشروع تجريبي مثل هذا، |
Bu süreç tam olarak 2 yıl sürdü ama bana deli gibi çalıştıkları söylendi. | TED | استغرقت تلك العملية بأكملها عامين تقريبًا لكن قيل لي أنهم كانوا يعملون بسرعة هائلة. |