Değdi ama değil mi, gerçek mutluluğa bir şans için? | Open Subtitles | كان الأمر يستحق ذلك,أليس كذلك فرصة للحصول على السعادة الحقيقية؟ |
Bu tatlı para için bayağı tatlı para ödedim, ama Değdi. | Open Subtitles | لقد دفعتُ نقودًا كثيرة في هذه العملة الجميلة ولكن كان الأمر يستحق |
Ama Değdi. Jakuzi kaslarımı gevşetiverdi. | Open Subtitles | ولكن كان الأمر يستحق فذلك الجاكوزي أراحني كثيراً |
"Buna değerdi senin yanında olmak için". | Open Subtitles | لقد كان الأمر يستحق ذلك لأكون قريباً منكِ |
Buna değerdi... yürüdüğüm yere yürüyebilmiş olmak bile... ki dünya üzerindeki cehennemin ta kendisiydi... ve dünyadaki cennet... | Open Subtitles | لقد كان الأمر يستحق بأن يسمح لى بالسير حيث سرت فى المكان الأقرب بالجحيم على الأرض |
- Değip değmediğini sor. | Open Subtitles | -ماذا؟ -إسأليني فقط إذا كان الأمر يستحق |
Kulağım çınlıyor hala, ama kesinlikle Değdi. | Open Subtitles | 34,399 حسنا الكلاب كانت تعوي اليوم ولكن كان الأمر يستحق هل تعلم أكاد أقسم أنني أعرفك |
50 tane anahtar saklama kutusu almana Değdi mi bari? | Open Subtitles | وهل كان الأمر يستحق شراء 50 مخبئة مفاتيح من أجل هذا ؟ |
Kayıp bir on yıl, ama buna Değdi | Open Subtitles | عقد ضائع من الزمان ، لكن كان الأمر يستحق العناء |
Günde 1,000 dolar verdiğinize Değdi mi? | Open Subtitles | هل كان الأمر يستحق 1000 دولار باليوم؟ |
Ama her neyse, ona Değdi. | Open Subtitles | ولكن أيا كان فلقد كان الأمر يستحق |
Bu hoş konuşmayı dinlemek için Washington'dan buraya askeri araçla geldiğime Değdi. | Open Subtitles | كان الأمر يستحق ركوب طائرة عسكرية.. من (واشنطن) لسماع هذه الخطبة الصغيرة |
Güven bana buna Değdi. | Open Subtitles | ثق بي بهذا الشأن، كان الأمر يستحق |
Zahmetine Değdi mi? | Open Subtitles | هل كان الأمر يستحق هذا العناء؟ |
Beni berbat hissettiriyor. Buna Değdi. | Open Subtitles | -هذا يجعلني أشعر بالفزع كان الأمر يستحق المُعاناة |
Buna değerdi... yürüdüğüm yere yürüyebilmiş olmak bile... ki dünya üzerindeki cehennemin ta kendisiydi... ve dünyadaki cennet... | Open Subtitles | لقد كان الأمر يستحق بأن يسمح لى بالسير حيث سرت فى المكان الأقرب بالجحيم على الأرض |
Umduğum gibi değil. Ama tehlikeye değerdi. | Open Subtitles | لم تسر كما أملت لكن كان الأمر يستحق المخاطرة |
Buna değerdi. İki şeyi biliyoruz. | Open Subtitles | كان الأمر يستحق المُحاولة الآن نعرف شيئين |
Attan düşmüş gibi ve başaşğı çakılmış gibi... ama değerdi. | Open Subtitles | كأنني سقطت من على ظهر حصان وهبطت على رأسي أولا.. ولكن لقد كان الأمر يستحق هذا. |
Sadece suratının şu anki ifadesini görmeye bile değerdi. | Open Subtitles | كان الأمر يستحق فقط لرؤية النظرة التي تعلو وجهك الآن |
Ne yapalım, denemeye değerdi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان الأمر يستحق المحاولة |
Tom öldükten hemen sonra, sahil evinde iken, bana bütün bunlara Değip değmediğini sormuştun. | Open Subtitles | أي سؤال؟ بعد موت (طوم) مباشرة كنا خارج المنزل الشاطئي، وسألتني إذا كان الأمر يستحق. |