Evet, ama geri aldığımda anahtar hala içindeydi. | Open Subtitles | نعم ، لكن كان المفتاح بداخلها عندما أستعدت الحقيبة |
Bu anahtar ise, onun cesedinden arda kalan tek şey oldu. | Open Subtitles | كان المفتاح الشيء الوحيد الذي استعدته من جثّته |
Tamam, eğer anahtar kilide uyarsa orada ne bulacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | حسنٌ، إنّ كان المفتاح مُطابقاً... ماذا تعتقد أنّك ستجد بالداخل؟ |
anahtar en başta oradaydı da ondan. O yüzden içeri girdi. | Open Subtitles | هناك حيث كان المفتاح منذ البداية هذا هو سبب اقتحامه لمتجر الكتب |
Çok zeki insanlar -- anahtar buydu. | TED | وعلى أشخاص أذكياء جدا-- وهذا كان المفتاح للقيام بذلك. |
Celestine olmalı. anahtar ondaydı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت "سيلستين " لقد كان المفتاح بحوزتها |
"Sükûnet anahtar" şey olmadıkça... | Open Subtitles | إلا إذا كان المفتاح في السكون يمكن أن يكون ... |
anahtar deliği olmuş olsaydı parmak izlerin nasıl oluyorda anahtarlarda bulunuyor ? | Open Subtitles | إذا كان المفتاح موجود في ثقب الباب مسبقاً... فكيف أصبحت بصماتكِ... على الجزء الداخلي للمفتاح؟ |
Tek ihtiyacın olan doğru anahtar. | Open Subtitles | كُلّ ما أحتجتِ كان المفتاح الصحيح |
Onu affetmemiz için anlaşmamız anahtar. | Open Subtitles | إتفاقنا كان المفتاح مقابل حصانتها |
Rosie O'Donnell'ın üç numara saçından önceki kariyeri anahtar olmasın da. | Open Subtitles | إلا إذا كان المفتاح هو مهنة (روزي أودونيل) قبل قطع الطنين |
Bilimsel dillerini çözmemizi sağlayan anahtar buydu. | Open Subtitles | هذا كان المفتاح الذى سيمنحنا تعلم لغتهم الفيزياء والهندسة و الكمياء الاطار التالى (إيلى) |
Kutunun içinde bulduğun şu anahtar neyi açıyormuş Jane? | Open Subtitles | إذاً ما كان المفتاح يا (جاين) ؟ المفتاح الذي وجدته بالصندوق |
Belki de o anahtar Stacey'nin ölümündeki gizemi açıyordur. | Open Subtitles | -ربّما كان المفتاح لحلّ غموض جريمة قتل (ستايسي ) |
- Ya Laura Hills'in yolladığı pirinç anahtar o kilide uyarsa? | Open Subtitles | ماذا إذا كان المفتاح النحاسي الذي ارسلته (هيلز) لذاك القفل؟ |
anahtar sıkışıp kalmış olabilir. | Open Subtitles | ربما كان المفتاح محشورا |
Hayır, anahtar gerçek. | Open Subtitles | - لا، كان المفتاح الحقيقي. |