Oldukça tehlikeli bir yerdi. Zaman makineniz olsa gitmek isteyeceğiniz bir yer değildi yani. | TED | كان المكان خطير جدًا، ليس من نوعية الأمكنة التي تتمنى زيارتها إذا كنت تملك آلة زمن |
Aslında yaşadığımız binayı okuldaki herkes biliyordu, çünkü Orası insanların gelip esrar ve diğer uyuşturucuları alabildikleri yerdi. | TED | في الواقع، عرف الجميع في المدرسة الحي حيث نعيش، لأنه كان المكان الذي يحضر إليه الناس لشراء الحشيش والمخدرات الأخرى. |
Orası karanlıktı, duvarda yeşil renk bir şey vardı. | Open Subtitles | .لقد كان المكان مظلم، وكان هناك أخضر على الحائطِ |
Ortalık ne kadar dağınıksa o kadar çalışmışız gibi görünecek biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أن كلما كان المكان فوضوي، كلما بدا الأمر كأننا كنا نعمل بجد. |
Biraz hareketlilik iyi olur. Arthur üniversiteye gittiğinden beri Ortalık çok sakin. | Open Subtitles | من اللطيف أن يكون هناك إثارة هنا كان المكان هادئاً منذ ذهب آرثر للجامعة |
Etraf çok sessizdi ama kızın duyacağı kadar ses çıkıyordu. | Open Subtitles | كان المكان هادئاً لكن الطرقات كانت عالية كفاية بحيث سمعتها |
Dünyadan saklanabildiği ve... gittiği tek yer orasıydı. | Open Subtitles | كان المكان الوحيد الذي ذهب إليه ليختبئ من العالم |
Bunun dışında, yasaların olmadığı bir yerdi ve özel veya kamu kurumu olsun, her sosyal kurum yok edilmişti. | TED | لكن عدا ذلك، كان المكان في الواقع بلا قوانين، ومعظم الهيئات الاجتماعية الحكومية والخاصة، دمرت. |
Giyotin fabrikasına yapılan yolculuğun eğlence için olduğunu sanmıştı ama onu vurmam için ideal bir yerdi. | Open Subtitles | ظن أن الرحلة لمصنع المقاصل كانت للمتعة فحسب لكنه كان المكان المثالي لقتله |
Ojai şirketimizin adıdır. Babamızın en sevdiği yerdi. | Open Subtitles | انه اسم شركتنا كان المكان المفضل لوالدنا |
Evet, Orası karanlıktı. Herhalde ayağınız takılmıştır. | Open Subtitles | نعم ، لقد كان المكان هناك مظلماً هناك إلى حد ما ربما تكون قد انزلقتَ |
Eğer Orası sadece kötünün de kötüsü için ayırılmışsa Wells'ın orada ne işi var ki? | Open Subtitles | نعم اعني اذا كان المكان مخصص لأسوأ الأشخاص لم وليس موجود هنالك |
Orası sosyal hizmetler için değerlendirme de yapıyormuş. | Open Subtitles | كان المكان يجري عمليات تقويم للخدمات الإجتماعية |
Adam bayıldı ve ben farkına bile varmadan Ortalık birbirine girdi. | Open Subtitles | فأغمى عليهم و قبل أن أعرف كان المكان ملئ بالهيستيريا |
Polisler geldiğinde Ortalık darmadağınmış. | Open Subtitles | كان المكان فوضى عند وصول وحداتنا |
Ortalık karanlıktı, biz birbirimize sarılmıştık. | Open Subtitles | كان المكان مظلماً، كنا في سرير مزدوج |
Etraf polis ve gazetecilerle kaynıyordu. | Open Subtitles | كان المكان يعجّ بالمراسلين؛ الصحفيين والشرطيين |
Etraf sarılıysa neden kimse seni kurtarmaya gelmiyor? | Open Subtitles | إن كان المكان محاصراً، فلمَ لم يأتوا لإنقاذك لا أحتاج لإنقاذ |
Etraf karanlıktı ve adam uzaktaydı. | Open Subtitles | لا أدري. تعرف كان المكان مظلما ، وكان الرجل بعيدا جدا. |
Aklıma gelen tek ışık geçirmez yer orasıydı. | Open Subtitles | لقد كان المكان المظلم الوحيد الذي استطعت أن أفكر به |
Bu hapishanede sıçabildiğim tek yer orasıydı! | Open Subtitles | ذلك كان المكان الوحيد في هذا ! |