Büyük bir şarkıcılık kariyeri olacaktı ama sesi değiştiği için bırakmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد كان سيصبح مغنيًا ومن ثم إضطر للتنازل عن ذلك حينما تغيّر صوته |
Bakın, o çok iyi bir oyuncu olacaktı. Şüphem yok. | Open Subtitles | اسمعا، لقد كان سيصبح لاعباً عظيماً لا شك فى هذا |
Ve emin ol yayınlanmadan önce bulabilseydik çok daha iyi olacaktı. | Open Subtitles | اؤكد لك هذا كان سيصبح افضل لو وجدوتهم قبل اذاعة القصة. |
Zekiydi, komikti ve yakışıklıydı. Sesi de fena değildi, bir de doktor olacaktı. | Open Subtitles | إنه ذكي, مرح و وسيم صوته عذب, و كان سيصبح طبيباً |
Bir ay daha geçseydi hafıza kaybı kalıcı olacaktı. | Open Subtitles | إذا كنت استمريت في أخذها لشهر آخر، فإن فقدان الذاكرة كان سيصبح دائمًا |
Bakanlık pub'ıma her akşam dementor'ları yolluyor olmasaydı çok daha iyi olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح جيدا لو لم ترسل الوزارة هؤلاء الحراس كل ليلة |
Bu yeni kamp, içinde yüz bin kişiyi barındırabilecek bir kapasiteye sahip küçük bir şehir büyüklüğünde olacaktı. | Open Subtitles | هذا المعسكر الجديد كان سيصبح بحجم بلدة صغيرة وسيكون قادراً على إستيعاب 100 ألف شخص |
Benim görevim, kimliğini saklamasına yardım etmekti. Bir öğrenci olacaktı, buralı olduğunu söyleyecekti. | Open Subtitles | كانت مهمتي مساعدتُه في تخفّيه كان سيصبح طالباً، ويقول بأنّه من هنا |
Biriniz tepki vermeseydi, intikamı anlamsız olacaktı. | Open Subtitles | إنتقامه كان سيصبح بلا معنى إن لم يرُد عليه أيّا منكما |
Selzman'ın büyük gösterisi olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح شيءٌ حصري كبير لدى سيلزمان ليريه الكل |
Auschwitz ana kapısının hemen yanındaki Blok 24 genelev olacaktı. | Open Subtitles | مبنى 24 بجانب البوابة الرئيسية تماماً لـ "آوشفيتس" كان سيصبح بيتاً للبغاء |
Ray Jacobs o haltı yemese üçüncü olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح الثالث أذ لم يكن "راى جاكوبس" فعل ما فعل |
Yoksa biz bu gece karanlıkta mum yakarken Qureshi'ler Diwali'yi kutluyor olacaktı! | Open Subtitles | و إلا كنا لنجلس الليلة في الظلام . . و كان سيصبح حفل قريشيهو عيد الأنوار . |
Yanılmış olsaydım zaman ve para israfı olacaktı. | Open Subtitles | فهذا كان سيصبح تضييعاً للوقت والمال |
Piyasaya geçmeyecekti piyasanın ta kendisi olacaktı. | Open Subtitles | لم يكن سيغرق السوق، بل كان سيصبح السوق |
Görünüşe göre yeni Yüzbaş'ın olacaktı. | Open Subtitles | من الواضح أنه كان سيصبح قائدك الجديد |
O, Firavun olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح فرعونا |
O, firavun olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح فرعونا |
Senin yaşında olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح في عمرك |
Senin yaşında olacaktı. | Open Subtitles | كان سيصبح في عمرك |