"كان صعب" - Traduction Arabe en Turc

• zordu
• zor oldu
• zor olmuş
• için zor
• zor geçti
• zor olduğunu
• zor bir
• zor geldiğini

Böyle bir yeri bulmak ne kadar zordu biliyor musun?
هل تعلم كم كان صعب عليّ أنّ أجد مكانٍ هكذا؟

Artık alıştım ama başlangıçta çok zordu.
أنا معتادة على الأمر الآن و لكن في البداية كان صعب علي جدا.

Kendisi için çok zordu. İşini kaybetti ve sonra da bebeği öldü.
كان صعب جدا ً عليها فقدت وظيفتها و مات طفلها على أي حال

zor oldu ama üstesinden geldik.
كان صعب قليلاً .. لكننا توصلنا إلى إتفاق.

İşi olmasına rağmen onu filme çekmesi O'nun için zor olmuş olmalıydı.
لكن لابد ان هذا كان صعب عليها بتسجيله لقد ظننت ان هذا هو عملها

Başpiskoposunuza karşı yapılan suçlamalar. Benim için zor anlar.
الإتّهامات ضدّ رئيس أساقفتك هذا كان صعب لي

Yani boşanma dönemleri zor geçti ama her şeyi yoluna koymayı başardılar.
بخير اعني.. ان الطلاق كان صعب و لكن قاموا بحل كل شيء.

Hey, o okula girmenin ne kadar zor olduğunu biliyor musun sen?
أنت، هل تعرف كيف كان صعب علينا الحصول على مثل تلك المدرسة؟

Babama hamile olduğum konusunda yalan söylemek çok zordu.
لقد كان صعب جدًا عندما أخبرت أبي أني حامل جزء مني أعتقد أن هذا صحيح

Çocuğumuz olmuyordu. Bu onun için çok zordu.
لم نتمكن من إنجاب الأطفال وذلك كان صعب جداً بالنسبة لها

Onu yakalamak bu işe adanmış onca maliyet ve teçhizata rağmen çok zordu.
أغتياله كان صعب جداً مع الكثير من المعلومات والادوات التي استخدمت من اجل معرفة مكانه

Ayrıca o anlaşma tamamen İspanyolca olduğu için özellikle zordu.
إلى جانب ذلك، ذلك العقد كان صعب القراءة فعلاً لإنّه كان بالإسبانية

Bunlar zordu.
ان لا يكون قادر على كسب العيش ذلك كان صعب

Sadece elini tutarak uyumak çok zordu.
النوم بمسك الأيدي فقط، كان صعب حقاً

Başta benim için çok zordu, ondan nefret etmek istedim.
كان صعب علي باديء الأمر اردت ان اكرهه

Bu, katiller için zor oldu. Ama, benim için önemli değildi...
الأنتظار كان صعب على القتلة وصعب على أيضا

Liz'in annesiyle birkaç yıl önce boşandık ve onun için bu dönem çok zor oldu.
أنا وأمها تركنا بعضنا منذ بضع سنوات وهذا كان صعب جداً عليها

Balım, biliyorum, senin için zor oldu.
عزيزتي، أعرف أن الأمر كان صعب عليكِ دومًا

Onun için de, senin için de çok zor olmuş olmalı... babanın sizi bırakıp gitmesi.
حسنًا، لا بدّ وأن كان صعب لها مع ذلك. وأنتِ بعد أن غادر والدكِ

Yani, ailene ve arkadaşlarına 17 yaşında hamile olduğunu açıklamak durumunda kalman senin için zor olmuş olmalı.
اعني, عندما كنتي حامل بـ 17 لابد ان هذا كان صعب جداً ....

Tama'daki artıkları yemek sizin için zor geliyor olmalı.
ان اكل بقايا الطعام بتاما لابد انه كان صعب عليك

Bahse girerim bugün senin için çok zor geçti.
أراهن أن هذا اليوم كان صعب بالنسبة لك

Evlat, her ikimizde evliliğin zor olduğunu biliyoruz.
الان.. ولدي , كلانا يعرف بان الزواج كان صعب

Bunu pek göstermiyor ama şu an yaşadığı zor bir şey.
أنه شخص يكتم مشاعره ولكن ما مر به كان صعب للغاية.

- İtiraf etti. Annesini kaybettiği geçen senenin ona çok zor geldiğini söyledi.
لقد قالت بأن العام الماضي الذي فقدت فيه والدتها كان صعب جداً عليها