Sanırım doğal. İlk zamanlarda, duygusal bir çocuktu. | Open Subtitles | هذا أمر طبيعي علي ما أفترض لإنه في هذة الأيام كان طفلاً عاطفياً |
Kelly Robinson korkak bir çocuktu. Hepsi bu. Korkak küçük bir çocuk. | Open Subtitles | كيلى روبنسون كان طفلاً خائفاً مجرد طفل خائف |
Alışkanlık olmuş. Bu Çocukken öğrendiği bir şey olur, yetişkinken değil. | Open Subtitles | هذا بحكم العادة إنه أمر تعلّمه حين كان طفلاً وليس كراشد |
Çocukken beyninde gerçekleşen bir travma. Oldukça nadir bir travma. | Open Subtitles | و تأثر دماغه عندما كان طفلاً وهذا أمر نادر جدًا |
Oğlum da çok güzel bir bebekti. | Open Subtitles | أبني حينما كان طفلاً كان جميلاً جداً |
O bebekken siz daha doğmamıştınız. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً لم تكن قد ولِدتَ بعد |
Çocuk olduğu için dikkatsiz davranamayız. Evet... | Open Subtitles | حتى وأن كان طفلاً, ينبغي أن تكون حذراً |
Isaac Newton'ın ışığa duyduğu kalıcı hayranlık çocukluğunda başladı. | Open Subtitles | إفتتان إسحاق نيوتن الدائم بالضوء بدأ عندما كان طفلاً |
Kelly Robinson korkak bir çocuktu. Hepsi bu. Korkak küçük bir çocuk. | Open Subtitles | كيلى روبنسون كان طفلاً خائفاً مجرد طفل خائف |
Bir hafta önce abisiyle oynayan mutlu bir çocuktu şimdiyse kafasını bile zor kaldırabiliyor. | Open Subtitles | نحتاج إجراء المزيد من الفحوص منذ أسبوع، كان طفلاً صغيراً سعيداً يلهو مع أخيه |
Martin oldukça mutlu bir çocuktu, spor yapmayı severdi. | Open Subtitles | مارتن كان طفلاً سعيداً جداً، كان يحب الرّياضة. |
...olağanüstü derecede dikkatli bir çocuktu. Ne bulursa okuyordu. | Open Subtitles | كان طفلاً سريع الملاحظة بشكل خارق للطبيعة |
Her zaman sorunlu, babası tarafından pohpohlanan tahta uygun olmayan bir çocuktu. | Open Subtitles | لطالما كان طفلاً شقياً مدللاً من قبل أبيه، لذا فإنه غير مناسب للعرش |
Sanırım doğal. İlk zamanlarda, duygusal bir çocuktu. | Open Subtitles | هذا أمر طبيعي علي ما أفترض لإنه في هذة الأيام كان طفلاً عاطفياً |
Sayın Hakim, Henry'nin ilk evliliği o sadece Çocukken kararlaştırılmıştı. O sadece İngiltere'nin İspanya'yla olan ittifağını sağlamlaştırmak için | TED | الدفاع: سيادتُك، زواج هنري الأول كان زواجاً مدبراً عندما كان طفلاً. |
Bilmiyorum... Çocukken bile fazlasıyla inatçıydı. | Open Subtitles | لا أعرف، منذ أن كان طفلاً وهو كالفرس البري |
Çocukken kedi beslemesi yasaktı. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً لم يُسمح له بمداعبة القطة |
Öyle güzel bir bebekti ki. | Open Subtitles | كان طفلاً جميلاً |
Sammy'i son gördüğünde bir bebekti. | Open Subtitles | آخر مرة رأيتي فيها (سامي) عندما كان طفلاً |
O bebekken güçlerini ödünç aldım. | Open Subtitles | قوّته عندما كان طفلاً |
Isaac Newton'ın ışığa duyduğu kalıcı hayranlık çocukluğunda başladı. | Open Subtitles | افتتان إسحاق نيوتن الدائم بالضوء بدء حينما كان طفلاً |
Henüz o Çocukken başlamıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum. | Open Subtitles | بدأ الأمر كله عندما كان طفلاً لم أعلم ما أفعله |
Ducky'nin Çocukken kullandığı aynı yöntemleri kullanarak metal türleri ve üretim işaretleri tespit edilir Donanma Bakanı Jarvis'ten çıkarılan şarapnele ve diğerlerinin eskiden kullandığı cihazlara ulaşabiliriz. | Open Subtitles | باستخدام نفس الطرق التي استخدمها داكي عندما كان طفلاً التعرف على انواع المعادن و علامات التصنيع |
- Demek istediği çocukluğundan beri silahları.. ..oynamak için kullanırdı. | Open Subtitles | انه يقصد انه كان يلعب بالمسدسات والرصاصات منذ ان كان طفلاً |