"كان غير" - Traduction Arabe en Turc

    • dışıydı
        
    • edilemezdi
        
    • gibi değildi
        
    • bir şeydi
        
    • olmadığını
        
    • bir davranıştı
        
    Senin yaptığın kalleşçe olsa da benim yaptığım yasa dışıydı. Open Subtitles مافعلته أنت كان سيئا، ولكن مافعلته أنا كان غير قانوني.
    Eğer kız kardeşiydiyse, yaptıkları kesinlikle yasa dışıydı. Open Subtitles إن كانت تلك شقيقته، فالذي قاموا به كان غير شرعي على الإطلاق.
    Keith'in küçük zeka gösterisi asla kabul edilemezdi. Open Subtitles عرض كيث لمهارته العقليه اليوم كان غير مقبول
    İnanılır gibi değildi. Fazla ileri gitmişti. Hikayeyi yaşamaya başlamıştı. Open Subtitles لقد كان غير حقيقي، لقد تمادى وبدأ يعيش القصة
    Ve burada, bulduğumuz tamamen beklenmedik bir şeydi. TED في الحقيقة ما وجدناه كان غير متوقع على الإطلاق
    Onlara bunun özellikle yapılmadığını ve kesinlikle kişisel olmadığını söyle. Open Subtitles أخبريهم أن هذا كان غير مقصود , وليس شخصيا أبدا
    Çocukça ve amatörce bir davranıştı, ve bunu yaptığım için çok üzgünüm çocuklar. Open Subtitles ، لقد كان غير ناضج ، وغير إحترافي وأنا آسف حقاً لكم يا رفاق
    Taksi kayıt dışıydı ve benim gibi para ödeyen bir müşteriyi dışarı attı. Open Subtitles التاكسى الخاص به كان غير مسجل و لقد اجبرنى على الخروج بالفعل
    Bu şirketin ona yaptığı şey mantık dışıydı. Open Subtitles ما فعلته هذه الشركة لتلك المرأة كان غير معقول
    - Hayır, yaptığımı düşündüğün şey yasa dışıydı. Open Subtitles كلا ؛ ما تعتقدينهُ بأنّ ما فعلته كان غير قانوني
    Sonra da en başında beri bir kurban olduğuma inanmaya başladım. Bu benim için kabul edilemezdi. Open Subtitles منذُ البدايه كنت انا الضحيه دائما وهذا كان غير مقبولاً بالنسبةِ لي
    Oyundaki davranışların kabul edilemezdi! Open Subtitles إن تصرّفك في المباراه كان غير مقبول بتاتاً.
    Değişim, neyi aradığımızı tam olarak bilmedikçe sessiz ve fark edilemezdi. TED التغيير كان غير مسموع ، أو محسوس ما لم تعرف بالضبط ما تبحث عنه .
    Bay Tucker, orada olanlar kabul edilir gibi değildi. Open Subtitles سيد تاكر,ما جرى بالخارج كان غير مقبولا
    Yaptığın şey kabul edilecek gibi değildi. Open Subtitles مافعلته كان غير مقبول بتاتاً
    Yenecek gibi değildi. Open Subtitles كان غير صالح للأكل.
    Ve reklam için daha çok heyecanlandım, çünkü bu alışılmadık bir şeydi. Open Subtitles وكنت أكثر متحمسون لرد ل التجاري 'السبب كان غير عادي جدا.
    - Bu oldukça gereksiz bir şeydi. Open Subtitles -هذا كان غير ضروريا نسبيا -ليس بالطريقه التى اشعر بها
    İş için uygun olmadığını söylediğim giysini giymeyi denedin mi? Open Subtitles حسنا، هل حاول ارتداء قميص قلت كان غير ملائمة للعمل؟
    Steve, insanları eğlenmemenin hem ironik, hem eğlenceli olduğuna inandırmanın ironik bir biçimde eğlenceli olmadığını öğrenmişti. Open Subtitles ستيف كان يكتشف انه اقناع الناس بأن بأن لا يستمتعوا بأنه ليس فقط سخرية ,بل هو حقاً ممتعاً كان غير ممتعاً
    Yaptığın şey tümüyle özverili bir davranıştı ve benim dünyamda özverili kimse yoktur. Open Subtitles الذي قمت به كان غير أناني إطلاقا. و في عالمي لا أحد يقوم بشيء من دون مقابل.
    Ne biliyim işte, "özür dilerim fena şekilde uygunsuz bir davranıştı" filan? Open Subtitles لن تقول "أنا أعتذر هذا كان غير ملائم إطلاقاً"؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus