CA: Bunu yapmak için havanın aynı anda tüm bu konumlarda uygun olması gerekiyordu, net bir görüntü elde edebilmeniz için. | TED | ك.أ: للقيام بهذا، كان لا بد للجو أن يكون مناسبًا في هذه الأماكن كلها في نفس الوقت، حتى تحصلوا على صورة واضحة. |
Bronx lokantasına geri dönelim, biliyorsunuz ki onları kafalarından hayvar ve mısır ekmeğiyle vurmamız gerekiyordu. | TED | بالعودة إلى حانة برونكس للجعة، تعرف بأننا كان لا بد أن نضربهم في الرأس مع ذلك الكافيار وخبز الذرة. |
Hayır, Marsilya'dan. Cumartesi-Pazar Monte Carlo'da kaldım. Birini görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لا، مارسيليا كان هناك فتى ، كان لا بد أن أراه |
Ama ışık kara delikten geliyor olmalıydı. | TED | لكن كان لا بد للضوء أن يصدر من الثقب الأسود. |
Simon'ın yarası ciddi olmalıydı. | Open Subtitles | وكان ذلك أن الجرح سايمون ببساطة، كان لا بد من تعطيل ذلك |
Kötü adamları yakalamak için ne gerekiyorsa yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان لا بد أن افعله للقبض على الرجال السيئين |
Pekâlâ, ille de bilmeniz gerekiyorsa ben, 14 kitap yazdım. | Open Subtitles | إن كان لا بد من أن تعرفوا سبق أن ألّفت 14 كتاباً |
Burada benimle buluşması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان لا بد أن تقابلني هنا عجبي ، إنها متأخرة مجددا |
Bana ait olmayan üç yüz elli bin dolar. Kaçmam gerekiyordu. | Open Subtitles | 350,000دولار تعود لي، كان لا بد أن أخرج، هذا كلّ شيء ببساطة |
İyiyim. Bak, bir noktada bunun olması gerekiyordu. | Open Subtitles | أنا على ما يرام، كان لا بد أن يحدث في مرحلة ما |
Sormam gerekiyordu çünkü o kelimenin anlamını bilmiyorum. | Open Subtitles | كان لا بد لي من السؤال لأنني لا أعرف معنى الكلمة |
Bilmiyorum. Herhalde birine söylemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | أنا لا أَعرف, أنا أخمن انها كان لا بد أن تُخبر شخص ما |
Söyledim ya, ilk hamleyi yapamazdım. Yutup yutmadığını anlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لن أستطع أن أقوم بالحركة الأولى كان لا بد أن أرى إذا كان سيصدقه أو لا |
Sen de dişleri mi değiştirdin. Yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | فنقلت سجلات الأسنان أنا كان لا بد أن أفعل هذا |
Seni evde tutmanın bir yolu olmalıydı. | Open Subtitles | كان لا بد من وجود طريقة لإبقائك في المنزل |
Eğer Conrad, Bixby ise, gölden çıkarılan ceset, başka birisinin olmalıydı. | Open Subtitles | إذا كان كونراد بيكسبي، كان لا بد من استعادة جثة أخرى من البحيرة. |
Deri kesinlikle sahici olmalıydı, | TED | كان لا بد من توخي الدقة في موضوع الجلد على الاطلاق ، |
Eğer bilmen gerekiyorsa, iki yıl sonra aynı eve taşınmak istedi. | Open Subtitles | حسناً, إذا كان لا بد أن تعرف, بعد سنتين أراد أن ننتقل للعيش معاً |
Benim adım karidesi çağrıştırır, tabi bilmen gerekiyorsa. | Open Subtitles | ذلك الروبيان كان يناديني، إن كان لا بد أن تعرف |
Eğer birbirinizi öldürmeniz gerekiyorsa öldürün ama Tanrı aşkına bunu sessizce yapın. | Open Subtitles | ...تقاتلوا إن كان لا بد من ذلك لكن أرجوكم، بهدوء |