Buranın bakımında bu kadar cimrilik etmeseydin bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | ما كان ليحدث إن لم تكن بخيل للحفاظ على المكان |
Neticesinde, eğer ben Rembrandt mektuplarını yanlış yere... koymasaydım bunların hiçbirisi olmayacaktı. | Open Subtitles | وبعد كل هذا , لا شئ من هذا كان ليحدث لو لم اضع رسائل رامبرانت فى غير مكانها رسائل ؟ |
Sen olmasaydın bunların hiçbir olmazdı. | Open Subtitles | ليس أياً من هذا كان ليحدث إن لم يكن بسببك |
İnsanlar doğru düzgün iş yapsaydı... böyle boktan durumlar da olmazdı. | Open Subtitles | ،لو أن الناس يفعلون العمل بالطريقة الصحيحة ما كان ليحدث ذلك |
Beni korumaya çalışmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | ما كان ليحدث أي من هذا لو لم تحاولي حمايتي. |
Eğer sen bir gerizekalı gibi davranmayıp... beni bodrumdan atmasaydın bunların hiçbiri gerçekleşmezdi. | Open Subtitles | فما كان ليحدث أياً من هذا لولا أنك تحامقت وطردتني من القبو |
Fırsatın varken onu öldürseydin bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت قتلت هذا الشئ اللعين ، عندما سنحت لك الفرصة ما كان ليحدث شئ من هذا |
Uyarımı dikkate alsaydın, bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت قد إهتممت بتحذيري لما كان ليحدث هذا |
Hayır, hayır, bebeğim, hayır. Seni yüzüstü bırakmasaydım; bunların hiç biri olmazdı. | Open Subtitles | لا، عزيزتي ما كان ليحدث كل هذا لو لم أخذلك |
Evlenmeseydim bunların hiçbiri olmazdı | Open Subtitles | ربما ما كان ليحدث بيننا شيء لو لم أكن متزوجاً |
Güvenini ilk ben kazanmıştım ve eğer bana duygusal e-postayı atmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | أنا من كان يحظى بثقته قبلكِ وما كان ليحدث شيءٌ من هذا لولا أنكِ أرسلتِ لي تلك الرسالة العاطفية |
Eğer düğün, bu basit doğa gösterişinde değil de Tanrı'nın huzurunda kilisede olsaydı, böyle olmazdı. | Open Subtitles | وما كان ليحدث لو الزفاف داخل الكنيسة بدلاً من هنا بين أحضان الطبيعة |
Eğer birisi çocuklarının kiliseye gittiğinden emin olsaydı böyle bir şey olmazdı. | Open Subtitles | تعلم ، هذا ما كان ليحدث لو حرص أحدهم على أن أولاده ذهبوا إلى الكنيسة |
Gerçek şu ki, en başından Wade ile ilgili konuşmana izin verseydim, bunların hiç biri olmayacaktı. | Open Subtitles | الحقيقة هي انه لا شىء من هذا كان ليحدث لو كنت صديق افضل وسمحت لك بالحديث عن ويد في المقام الاول |
Eski karım makul bir anlaşma yapmayı kabul etseydi bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لو وافقت زوجتي السابقة على تسوية معقولة، ما كان ليحدث أيّ شيءٍ من هذا. |