"كان ليفعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapardı
        
    • yapmaz
        
    • yapamazdı
        
    • yapmazdı
        
    Richmond bu anlaşmanın bitmesi için her şeyi yapardı. Open Subtitles ذلك الرجل ريتشماند كان ليفعل أي شيء لإتمام تلك الصفقة
    Bir düşün. Burada olsaydı Albay O'Neill ne yapardı? Open Subtitles فكر في الأمر، ماذا كان ليفعل الكولونيل أونيل إن كان هنا الآن؟
    Yani kim olsa aynısını yapardı. Open Subtitles أعني , أنا متأكد أن أي أحد كان ليفعل الشيء نفسه.
    - Arkadaş olarak. Ama onu tanıyorum ve o asla böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles كصديقين، لكنّي أعرفه، وما كان ليفعل شيئًا كهذا.
    - Yapabilseydi Bingley'i elde ederdi. - Elinden geleni yaptı. Kimse fazlasını yapamazdı. Open Subtitles ـ كانت لتحصل على بنجلى لو أستطاعت ـ لقد بذلت قصارى جهدها, ولاأحد مكانها كان ليفعل أكثر
    Onu bunu yapmaya zorladın. O asla böyle bir şey yapmazdı. Open Subtitles لقد أمرتَه بفعل ذلك بها، ما كان ليفعل بها شيئاً كهذا.
    Bence şu an karşımdaki adam yalan söylemeyen bence babasının yerinde olsa o da aynısını yapardı. Open Subtitles , أعتقد أن الرجل الذي أنظر إليه , الرجل الذي لا يكذب أعتقد أنه كان ليفعل . نفس الشئ بالضبط
    Hoşuna gitmese de senin için her şeyi yapardı. Open Subtitles إنه لم يستمتع بذلك ولكنه كان ليفعل أي شيء لأجلك
    Tabii yani, babam ne gerekirse yapardı ama ailemde ki taşaklı kişi her zaman annem olmuştur. Open Subtitles بالطبع، والدي كان ليفعل ما يتطلبه الأمر لكن أمي لطالما كانت الشخص القوي في عائلتي
    Durum tam tersi olsaydı o benim için bunu yapardı. Open Subtitles أعلم أنه لو انعكست الأدوار كان ليفعل هذا لأجلي
    Sanırım benim için aynısını yapardı. Open Subtitles أعتقد أنه كان ليفعل الشيء نفسه لي
    Ama Union tam formunda olsa bile Tommy Gunn aynısını yapardı. Open Subtitles ولكن طومى كان كان ليفعل نفس الشئ %لو كان يونيون كين 100
    Bu teklif babana yapılsaydı, sence o ne yapardı? Open Subtitles ما تظنّ أنّ والدكَ كان ليفعل بهذا العرض
    - Hayır. Her şartta aynı şeyi yapardı. Open Subtitles لا ، كان ليفعل ذلك في كلتا الحالتين
    - Hayır, asla yapmaz. - Belki, belki değil. Önemsemiyorum. Open Subtitles ـ لا ، ما كان ليفعل ذلك قط ـ رُبما ورُبما لا ، لا تُبالي بشأن ذلك
    O şeye hiç güvenmemiştim zaten. Rom asla böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles كنت أعرف أنّه لا تجدر الثقة بهذا الشيء، فالرمّ ما كان ليفعل ذلك أبداً
    Ona zarar vermek için bunu yapmaz. Ama onu kullanmak için yapmıştır. Open Subtitles ما كان ليفعل ذلك لإيذائه قط ، لكن للإستفادة منه
    Kepaze nedimesi olmadan asla yapamazdı. Open Subtitles ما كان ليفعل ذلك دون وصيفة العار الخاصة به.
    Eğer sen orada olsaydın bunu asla yapamazdı. Open Subtitles ما كان ليفعل ذلك أبداً لو كنت هناك
    Ona karşı bu kadar sert olmasam belki de bunu yapmazdı. Open Subtitles وربما ما كان ليفعل ذلك لو لم اتعامل معه بخشونه لا اعلم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus