"كان محظوظا" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslıydı
        
    • Şansı varmış
        
    • Şanslıymış
        
    • çok şanslı
        
    • şansı yaver gitti
        
    Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı-- sadece o bankaya gittiği için şanslıydı. Open Subtitles بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل ان يدخل صدفة الى ذلك المصرف
    Köpekbalığı tok olduğu için bu yavru şanslıydı. Open Subtitles هذا الجرو الصغير كان محظوظا ربما لأن القرش ملىء بطنه للتو
    Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı. Open Subtitles بالتأكيد تعتقدون أن النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل
    - Tek kişi efendim. Şansı varmış. Open Subtitles واحد فقط يا سيدى لقد كان محظوظا
    Şansı varmış. Open Subtitles لقد كان محظوظا
    Burada olduğun için çok Şanslıymış. Open Subtitles لقد كان محظوظا كثيرا بوجودك هنا.
    Diğer devriyelerden birine denk gelmediği için çok şanslı. Open Subtitles كان محظوظا فقط لأنني لم تحصل التقطت من قبل واحدة من دوريات أخرى.
    Evet, bir kez bahiste şansı yaver gitti. Open Subtitles نعم,لقد كان محظوظا في طاولة كرة القدم مرة
    Ama ekibimiz dünyanın en büyüleyici yırtıcılarını gözlemleyecek kadar şanslıydı. Open Subtitles ولكن فريقنا كان محظوظا بما فيه الكفاية لملاحظة واحد من أكثر المفترسات سحرا وجمالا
    Merakını cesaretlendirip besleyen, ona en iyi bilim ekipmanlarını alan ve hatta Güney Yarımküre'deki yıldızları ilk kez doğru bir biçimde haritalandırmak için çıktığı seferi finanse eden bir babaya sahip olduğu için çok şanslıydı. Open Subtitles كان محظوظا أن يكون له أباً شجَّعَ و هذب فضوله بشراءه افضل الأدوات العلمية له
    Bu raunt bir 30 saniye daha sürmediği için Adonis çok şanslıydı. Open Subtitles أدونيس كان محظوظا أنه لم يكن هناك 30 ثانية أخرى في تلك الجولة
    O gün şanslıydı. İyi ateş edememiştim! Open Subtitles لقد كان محظوظا لأن طلقتي قد طاشت
    Ama oğlunun öldüğünü görecek kadar yaşamadığı için şanslıydı. Open Subtitles -لكنه كان محظوظا لانه لم يعيش طويلا ليرى ابنه يسقط
    Kızdan dayak yemediği için çok şanslıydı. Open Subtitles لقد كان محظوظا لأنها لم تضربه
    Çok şanslıydı. Open Subtitles لقد كان محظوظا.
    - Şanslıymış. Mermi delip geçmiş. Open Subtitles - كان محظوظا مرت الرصاصة مباشرة بجانبه.
    -İşe yaradığı için çok şanslı. Open Subtitles {\pos(192,210)} ومع وجوده في الظلام، كان محظوظا أن ذلك أجدى نفعا من الأساس
    Evet. Bu gece katilimizin şansı yaver gitti. Open Subtitles نعم القاتل كان محظوظا الليلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus