20 yıldır amacım birilerinin dirseklerini ve ellerini aynı anda ve doğal bir şekilde kullanmalarını sağlamaktı. | TED | لمدة عشرين عاماً ، كان هدفي أن أجعل شخصاً ما قادراً على استخدام مرفقه ويده بطريقةِ طبيعيةِ جداً وفي نفس الوقت. |
amacım çöpte tozlu bir ekmek parçası bulmaktı. | TED | كان هدفي ايجاد قطعة من الخبز في سلة المهملات |
Hayattaki amacım, her zaman en az zaman ve kaynakla daha fazla ürün yapmak olmuştur. | TED | لطالما كان هدفي ابتكار المزيد من المنتجات بأقل ما يمكن من الوقت والموارد |
Benim adım Oliver Queen. Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım, o da hayatta kalmaktı. | Open Subtitles | "أُدعى (أوليفر كوين)، لخمسة أعوام عُزلت بجزيرة، كان هدفي الوحيد بها هو.." |
Benim adım Oliver Queen. Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım, o da hayatta kalmaktı. | Open Subtitles | "أُدعى (أوليفر كوين)، لخمسة أعوام عُزلت بجزيرة، كان هدفي الوحيد بها هو.." |
amacım, seyirci miktarını on kat arttırmaktı. | TED | كان هدفي هو زيادة عدد المستمعين عشرات الأضعاف |
amacım tüm Hindistan'da etki yaratacak bir ders vermekti. | Open Subtitles | كان هدفي تلقينهم درسا له تأثير كبير عبر الهند كلها |
Belkide benim amacım insanları daha az şişman yapmaktır. | Open Subtitles | ربما كان هدفي في الحياة التخفيف من اكتظاظ وقرف الأشياء |
Tüm amacım onları kendilerinden korumaktı. | Open Subtitles | الاحتواءو حمايتهممن أنفسهم, هذا كان هدفي دوماً |
amacım bir sınıf favorisi olmaktı ve bunu başardım. | Open Subtitles | كان هدفي أن أصبح من المفضّلين في الصفّ، وحققته |
amacım gelecek senenin sonuna kadar seni iflas ettirmekti. | Open Subtitles | كان هدفي أن أجعلك تتوقف عن العمل فى السنة المقبلة |
Benim amacım anlamlı bir iş yapmak ve çalıştığım kişilerle anlamlı ilişkiler kurmak. Anladım ki, radikal şeffaflık ve algoritmik karar verme olmasaydı, bunu yapamazdım. | TED | لقد كان هدفي أن يكون عندي عمل ذا معنى وعلاقات ذات معنى مع من أعمل معهم. وقد تعلمت أني لا أستطيع فعل ذلك إلا إذا كانت لدي تلك الشفافية المطلقة و خوارزمية صنع القرار تلك. |
Bana Brittany'ye gelmek için sana eşlik etmemi sorduğun zaman tek amacım | Open Subtitles | بوسعك أن تتخيلي, عندما طلبتِ مني أن أرافقكِ إلى "بريطانيا". فقد كان هدفي الوحيد هو |
Tüm ömrümce burada yaşadım, amacım belli. | Open Subtitles | عشت هنا طوال حياتي ، كان هدفي واضحا |
amacım, buraya bir dönüş yolu bulmak ya da en azından olan biteni size bildirmekti. | Open Subtitles | كان هدفي هو محاولة إيجاد وسيلة للرجوع إلى هنا... أو على أحسن تقدير محاولة الاتصال بكم... لإعلامكم بما يحدث |
En başından beri amacım 100 puan toplayıp seni geri getirmekti Katou-kun. | Open Subtitles | حسنا، لقد كان هدفي من البداية... .. للحصولعلى100 نقطةواحياءكاتوكن.. |
Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım, o da hayatta kalmaktı. | Open Subtitles | أدعى (أوليفر كوين). "لخمسة أعوامٍ عُزلتُ بجزيرة و كان هدفي الوحيد بها..." "النجاة". |