Vaktinde, açılmaması gereken bir kutuyu, merakından açan bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان هناك امرأة فتحت صندوق لا يجب فتحه من باب الفضول |
Yaklaşık 30 yıl önce, ormanda kaybolan bir kadın vardı. | Open Subtitles | منذ حوالي 30 عاماً كان هناك امرأة فقدت في الغابة |
Boş bir araziydi ve oğlana silah ateşlemesini öğreten bir kadın vardı. | Open Subtitles | كنتُ في الحقل، و.. كان هناك امرأة تعلم فتى كيف يطلق النار |
Çok güzel bir kadın vardı... en karanlık geceyi aydınlatacak kadar güzel gülümseyen bir kadın. | Open Subtitles | كان هناك امرأة جميلة امرأة بابتسامة جميلة تضىء الظلام الدامس |
Ve Gideon da Hapis Departmanı dosyalarına baksın boğulan bir kadın var mı diye, adı şey olan... | Open Subtitles | و سأمر على جديون في السجلات لأرى ان كان هناك امرأة غرقت باسم |
Sinek yutan yaşlı bir kadın varmış. | Open Subtitles | كان هناك امرأة عجوز ابتلع ذبابة. |
Esasında... dün gece içeri gelmeye çalışan bir kadın vardı. | Open Subtitles | كذلك ، على سبيل الحقيقة ، كان هناك امرأة تحاول أن يحصل في الليلة الماضية. |
bir kadın vardı. Benden iki koltuk öndeydi. Eli kelepçeliydi. | Open Subtitles | لقد كان هناك امرأة أمامي بصفين ومصفدة اليدين وتجلس مع شرطيّ. |
Adada bir kadın vardı ve bence o kadın bir şey biliyor ya da bulaşmış. | Open Subtitles | كان هناك امرأة على الجزيرة وأظنها تعرف أمرًا ما أو أنها متورطة |
Ulaşmaya çalıştığı bir kadın vardı ama iletişim bilgileri yoktu. | Open Subtitles | كان هناك امرأة كان يحاول الوصول إليها، لكنه لم يكن لديك معلومات الاتصال. |
Doğum sancısı çeken bir kadın vardı. Kaçamamıştı. | Open Subtitles | كان هناك امرأة على وشك الولادة، لم تستطع الفرار |
Arabalardan birinde... hamile bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان هناك امرأة حامل في واحدة منها |
Miranda sevgilisiyle bir başka mükemmel gece geçirmeyi bekliyordu, ancak maalesef başka bir kadın vardı. | Open Subtitles | ميراندا كان يتطلع ليلة كاملة أخرى... مع صديقها الكمال. ولكن للأسف، كان هناك امرأة أخرى. |
Ama orada gerçekten güzel bir kadın vardı. | Open Subtitles | لكن كان هناك امرأة جميلة للغاية |
bir kadın vardı tümgün soğuk bahçede otururdu "Ali Babanın bir çiftliği var"ın sözlerini fısıldardı tekrar, tekrar, tekrar. | Open Subtitles | كان هناك امرأة تجلس بلا حراك في الحديقة طوال اليوم تهمسبكلمات.. "مكدونالد" العجوز كان لديه مزرعة" مراراً وتكراراً |
Ruh hali hava durumunu etkileyen bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان هناك امرأة مزاجها أثّر على الطقس |
Ruh hali hava durumunu etkileyen bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان هناك امرأة مزاجها أثّر على الطقس |
Sen yokken burada bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان هناك امرأة هنا بينما كنت بعيدا. |
İş yerinde bir kadın var, Muriel. | Open Subtitles | كان هناك امرأة في مكان العمل... (موريل) |
Bir zamanlar Stella adında bir kadın varmış ve bu kadının sayılamayacak kadar alışkanlıkları varmış. | Open Subtitles | كان هناك امرأة اسمها (ستيلا) وكان عندها شغفٌ كبير |