ve- ve biz de muhabbet ediyorduk, takılıyorduk, bilirsin, bana gitarda bazı şeyler gösteriyordu, | Open Subtitles | و كنا نتحدث و نتسكع و كان يريني بعض الامور , على الجيتار |
Antika silahların koleksiyonunu yapıyor. - En sevdiğini bana gösteriyordu. - Tanrım! | Open Subtitles | لقد قلت لك، إنه يجمع هذه التحف و كان يريني |
Dişlerimin temizliğine hep hayrandı ve geçen sefer oradayken bana aletleri sterilize ettikleri makineleri gösteriyordu ve çıkma teklif etti. | Open Subtitles | لقد كان دائما معجبا بنطافة فمي و آخر مرة كنت فيها هناك كان يريني الآلات التي يستخدمونها لتعقيم أدواتهم |
Bu çok heyecan verici. -Bana bekar evini gösteriyordu her şey deri ve müzikti. | Open Subtitles | كان يريني شقة عازبة، بالجلد والموسيقى |
Yeni aldıkları spor aletlerini gösteriyordu bana. | Open Subtitles | كان يريني واحدة من تلك الالات الجديدة |
Emlakçı köşede bir ofisi gösteriyordu. | Open Subtitles | سمسار العقارت كان يريني أماكن المكاتب |
Nasıl çalıştığını gösteriyordu. | Open Subtitles | كان يريني كيف تعمل فحسب |
Bana tetiğinin nasıl olduğunu gösteriyordu. | Open Subtitles | كان يريني الزناد |
Yani Leo sadece gösteriyordu. İş için değil. | Open Subtitles | لقد كان يريني بعض أسلحته |
Alan bana kalça egzersizlerini gösteriyordu. | Open Subtitles | "الن" كان يريني تمارين المؤخرة. |
Brick bana kitaplarını gösteriyordu. | Open Subtitles | بريك كان يريني كتبه |
Doktor bey bana ofisini gösteriyordu. | Open Subtitles | الطبيب كان يريني مكتبه. |
Buradaydım çünkü Ryan lobiyi gösteriyordu otel müdürünü tanıyor. | Open Subtitles | أنا هنا أيضاً بسبب (راين) لقد كان يريني المرافق لأنه يعرف المدير |
Bay Payne bana alternatif metodlar gösteriyordu. | Open Subtitles | السيد (باين) كان يريني بعض الأساليب البديلة |
Evet, bana tekneleri gösteriyordu. | Open Subtitles | أجل، كان يريني القوارب. |
Evet, Eli da bana onu gösteriyordu. | Open Subtitles | أجل، (إيلاي) كان يريني إياه للتو |
Danny Jersey Falsosu'nu gösteriyordu. | Open Subtitles | داني كان يريني طريقه , (جيرسي سليب) |