Kuzey'in işgücü problemi vardı çünkü fabrikalar ve dökümhanelerde ve çelik fabrikasında çalışmak için Avrupa'dan gelen Avrupalı göçmenlerin ucuz iş gücüne güveniyordu. | TED | كان لدى الشمال مشكلة عمالية لأنه كان يعتمد على العمالة الرخيصة القادمة من أوروبا... المهاجرين من أوروبا... للعمل في المصانع والمسابك ومصانع الصلب. |
Tabii ki korkuyordum. Ama halkım bana güveniyordu. | Open Subtitles | بالطبع لكن شعبى كان يعتمد على. |
Hatta buna güveniyordu. | Open Subtitles | كان يعتمد على ذلك. |
Neyse, Troy'un bu yıl Mini Ustalar'ı kazanacağına güveniyordu. | Open Subtitles | على أيّة حال، كان يعتمد على فوز (تروي) بالـ(ميني ماسترز) هذا العام. |
Ranvir başından beri bana güveniyordu. | Open Subtitles | رانفير) كان يعتمد علىّ) منذ البداية |
- Jack de ona güveniyordu zaten. | Open Subtitles | و(جاك) كان يعتمد على ذلك |