Frederick Douglass'ı bir kahraman olarak görerek ve bu hikayeyi bir yükselme ve umut olarak düşünerek büyüdüm. | TED | لقد كبرتُ وأنا أعتبر أن فريدريك دوغلاس بطل وكنت مؤمنةً أن هذه القصة هي إحدى قصص الأمل والمضي قدماً. |
Tabii hatırlamıyorum. Ama onunla büyüdüm. | Open Subtitles | لا أذكر ذلك, ما أذكره هو أنّي كبرتُ معها. |
Onu görmeyi isteyerek büyüdüm. | Open Subtitles | أو الأحدث, ولكنها مميزة ولقد كبرتُ وأنا أريد أن أراها |
büyüdüğüm evdeydim, ama farklıydı, anladınız mı? | Open Subtitles | كنتُ في المنزل الذي كبرتُ فيه ولكنهُ كان مختلفاً |
Hayatı pek çok şekilde daha zor hâle getiriyor ve Büyürken topluma uyum sağlamakta zorlandım. | TED | و هو ما جعل من الحياة صعبة في نواحٍ كثيرة، و بمجرد أن كبرتُ عانيتُ لأتكيف اجتماعيًا. |
Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة. |
- Benim bolluk içinde büyüdüğümü düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ،تفكرين أنني كبرتُ وأنا غنياً أليس كذلك؟ ماذا؟ |
Fazlasıyla olgunlaştım ama yeterince güçlü olup olmadığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد كبرتُ بما يكفي، لكن لا أعلم إن .كنت قوية بما يكفي |
Ben burada büyüdüm. Benim için kamp yeri gibiydi. | Open Subtitles | لقد كبرتُ هنا , لقد كان كالمخيم بالنسبة لي |
Neyse, büyüdüm ve ben... | Open Subtitles | ندخل في طور الرقص عموماً لقد كبرتُ و كنتُ جيداً بما يكفي لأعلم الرقص |
Eninde sonunda, herkes gibi büyüdüm. | Open Subtitles | كبرتُ بأكثر أو أقل مما يفعل الجميع |
Hukuka büyük bir saygı duymam gerektiğini öğrenerek büyüdüm. | Open Subtitles | كبرتُ في عائلة... حيث تربيت على احترام قوى الأمن. |
Burada büyüdüm,kayalar buradan atılırken, | Open Subtitles | لقد كبرتُ على بعد رمية حجر من هنا |
Sokaklarda büyüdüm, yok anam babam! | Open Subtitles | كبرتُ في الشوارع بدون أمهات وآباء |
Ben... bunlarla birlikte büyüdüm. | Open Subtitles | . أنا .. كبرتُ وحولي تلك الأشياء |
Artık büyüdüm, kendime dikkat edebilirim. | Open Subtitles | لقد كبرتُ الأن يمكنني العناية بنفسي |
Biliyorum baba. Ama onlar için çok büyüdüm. | Open Subtitles | أعرف ، يا أبي ولكني كبرتُ لألعب بها |
Birlikte büyüdüğüm ve her vardiyada gördüğüm. | Open Subtitles | تلك العائلة التي كبرتُ معهم و تلك العائلة التي ألتقي بها عند كل مناوبة عمل |
Ben Büyürken ve akademik olarak ilerlerken benim gerçekliğim eğitimimden ayrıldı. | TED | وعندما كبرتُ وتقدمتُ تعليميًا، انفصل واقعي أكثر عن تعليمي. |
Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة. |
yaşlandım mı yoksa bunca yıldan sonra ilaç mı beni değiştirdi bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم إن كان أخذي له طوال هذه السنوات قد غيَّرني. أم أنّي كبرتُ بالسن فحسب. |
Yaşlanıyorum. Anlıyor musun? | Open Subtitles | . انظر ، لقد كبرتُ في السن أسمعتني ؟ |