Kız kardeşlerle birlikte büyüdük. Mahremiyeti uzun süre önce bıraktık. | Open Subtitles | لقد كبرنا مع شقيقتين نسينا موضوع الخصوصية هذا منذ زمن |
Biz Amerika'da İnterpol'ü polislerin bir çeşit tanrısı gibi görerek büyüdük. | Open Subtitles | نحن كبرنا في أمريكيا نعتقد ان الإنتربول اشبه بإله الشرطة اتفهمني؟ |
Kız kardeşim ve ben burada büyüdük, ve sakin, mutlu birer çocukluk geçirdik. | TED | انا واختي . وقد كبرنا هنا وقد عشنا حياة طفولة هادئة وسعيدة |
yaşlıyız. Lamonsoff tamamen teslim oldu. Minik bel çantası bile var. | Open Subtitles | لقد كبرنا في السن حتى ليمونفوس أصبح يرتدي حقيبة على وسطه |
Biz teknolojiyle büyüdük bu yüzden onun da artık büyüdüğünü sanıyoruz. | TED | لقد كبرنا مع التكنولوجيا الرقمية وبذلك فإننا نراها وكأنها اكتملت في نموها. |
RH: Biliyorsun ki biz DVD satarak büyüdük. | TED | ر.ه: أنت تعلم،لقد كبرنا ونحن ننقل دي في دي. |
Yavaş yavaş büyüdük ve kendimize farklı hedefler koyduk. | TED | شيئاً فشيئاً كبرنا وبدأنا ببناء تحدّيات مختلفة. |
Venus'le oynamak kendimle oynamak gibi. Çünkü birbirimizle oynayarak, beraber çalışarak büyüdük. | TED | سيرينا: حسنًا، لعبي مع فينوس مثل لعبي مع نفسي، لأننا كبرنا ونحن نلعب ضد بعضنا البعض، كبرنا ونحن نتدرب معًا. |
Biz içtiği su ayrı gitmeyen iki çocuktuk, birlikte büyüdük, birlikte çalıştık | Open Subtitles | لقد كنا ولدين معا. كبرنا معا, عمانا معا. |
Sonunda yeterince büyüdük ve bu kasabaya ciddi zararlar verebilceğiz | Open Subtitles | إننا أخيراً كبرنا لنحدث بعض الدمار الحقيقي في البلدة |
Kardeş değiliz ama doğduğumuz günden itibaren kardeş gibi büyüdük. | Open Subtitles | أعرف أننا لسنا من دم واحد لكننا كبرنا مع بعض مثل الإخوة منذ اليوم الأول ضُرِبنا على مؤخراتنا |
Hemen her konuda birbirimize rakip olarak büyüdük. | Open Subtitles | لقد كبرنا ونحن نتنافس في كل شيء في كل شيء |
Buradan on dakikalık uzakta aynı sokakta büyüdük. | Open Subtitles | كبرنا في شارع واحد على بعد 10 دقائق من هنا |
Biz çok yaşlıyız. Artık bizden geçti. | Open Subtitles | لقد كبرنا في السن جدا ، إسحاق لقد فات الأوان |
yaşımız ilerledikçe, daha güçlü ve daha iyi bir rakip oldum. | Open Subtitles | وكلما كبرنا في السن اصبحت اكثر قوة واصبحت منافس افضل |
İkimiz beraber yaşlandık ve tüm bu zaman boyunca senden tek birşey istedim. | Open Subtitles | لقد كبرنا في العمر سويا وفي كلّ هذا الوقت لم اطلب منك إلا شيء واحد |
Kısa bir süre sonra, ağabeyim David büyüdüğümüz çiftliği sattı. | Open Subtitles | بعد ذلك بقليل أضطر أخى ديفيد الى بيع المزرعة التى كبرنا فيها |
Gariplik şu ki biliyorsunuz konserde tanıştık ama aynı şehirde birbirimizden sadece birkaç blok uzakta büyümüştük. | Open Subtitles | حسناً، السخرية أننا إلتقينا في الحفل، لقد كبرنا في نفس المدينة، كنا نسكن بفارق شوارع قليلة عن بعضنا |
Aslına bakarsan birlikte büyüdüğümüzü de hatırlamıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا لا أتذكر اننا كبرنا معاً |
Bunlarla oynamak için büyüğüz. | Open Subtitles | نحن كبرنا على هذه الألعاب |
Büyüyüp de etrafta en az bizim kadar ucube başka tiplerin de olduğunu gördüğümüzde ne kadar şaşırdığımızı ve rahatladığımızı bir düşünün. | Open Subtitles | فتخيلوا مقدار الدهشة والراحة حين كبرنا وعلمنا بوجود آخرين غريبوا أطوار مثلنا تماماً |
Büyürken birbirimizden ayrı düştük ama şimdi eski günlerdeki gibi beraberiz. | Open Subtitles | وقد مرّت علينا فترة من الجفاء .. حينما كبرنا نحن الإثنان ولكن ، ها نحن مثل الأيام الخوالي |
Göz açıp kapayana kadar yaşlanıyor insan. | Open Subtitles | لقد كبرنا فى العمر ولكننا مانزال صغار |
Yaşlandığımızda çektiğimiz sıkıntı pek sayılmaz sanırım. | Open Subtitles | ومايجب علينا مواجهته الأن, عندما كبرنا. بالكاد يحتسب على ماأعتقد. |
İlk olarak, haklısınız bizler Yaşlandıkça değişim sürecimiz yavaşlıyor, ikinci olarak ise, haksızsınız, çünkü bu yavaşlama düşündüğünüz oranda gerçekleşmiyor. | TED | أولًا، أنت محق، التغيير يتباطأ كلما كبرنا في العمر، ولكن ثانيًا، أنت مخطئ، لأنه لا يتباطأ بقدر ما نحن نعتقد. |
Birçok Çinli çocukken bunları duyarız, sonra büyüdüğümüzde ve onlara inanmıyormuş gibi davranırız. | Open Subtitles | العديد من الصينيون سمعوا هذه الأشياء عندما كنا أطفال، ثم كبرنا وتظاهرنا بعدم تصديقها |