"كبيره" - Traduction Arabe en Turc

    • büyük
        
    • kocaman
        
    • koca
        
    • Çok
        
    • yaşlı
        
    • fazla
        
    • yüksek
        
    • dev
        
    • geniş
        
    • yaşlıyım
        
    • uzun
        
    • önemli
        
    Yaşıtlarımın hepsinin büyük aileleri vardı, ben tek çocuk olarak büyüdüm. Open Subtitles الجميع يملك عائلات كبيره سيدتي ماعدا انا , فأنا طفل وحيد
    Al bakalım aç dostum. büyük bir balık ve biraz daha şarap. Open Subtitles ها هو , ايها الرفيق الجوعان سمكه كبيره من اجلك وخمر اكثر
    Bu kez değil, Sonny. Bu kez büyük olacak, ton balığı. Open Subtitles لن يحدث ذلك تلك المره ,سونى سنحصل على سمكه تونه كبيره
    Şarkı bile söyleyebilirim! büyük tutkuyla söyleyebileceğim birkaç şiir biliyorum. Open Subtitles استطيع الغناء انا اعرف بعد القصائد التى اؤديها بعاطفه كبيره
    Carter, o gezegende böcekler var. büyük, kocaman, çirkin, gürültücü böcekler! Open Subtitles كارتر , هناك حشرات على هذا الكوكب حشرات كبيره و قبيحه
    Ben, James, ve küçük penisi: biz büyük mutlu bir aileyiz. Open Subtitles أنا , جيمز , قضيبه الصغير نحن عائله واحده كبيره سعيده
    Ama işin içinde gurur meselesi de var. Bu büyük vurgun olacak. Open Subtitles ولكن تلك العمليه ستكون ضربه كبيره وسيسلط عليها الكثير من الأضواء والشهره
    Tüm büyük suçların arkasında beyaz zengin bir adam vardır. Open Subtitles كل جريمه كبيره يكون ورائها رجل ابيض غني ينتظر حصته
    Tüm büyük suçların arkasında beyaz zengin bir adam vardır. Open Subtitles كل جريمه كبيره يكون ورائها رجل ابيض غني ينتظر حصته
    Tüm yavrular koloninin kurucusu olan tek bir büyük dişinin yavrusudur. Open Subtitles كلّ الصغار تنجبها فقط أنثى واحدة كبيره .. وهى مؤسسة المستعمره
    Kesinlikle büyük bir gemi efendim. Ve hiç gücü yok. Open Subtitles بالتأكيد هى سفينه كبيره يا سيدى وهى بدون قوه كهربائيه
    Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı.. Open Subtitles أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده
    Doğru. Benim amigoluk yapmamla aynı sebep. Hepsi büyük bir oyun. Open Subtitles صحيح , نفس السبب الذي من أجله أشجع كلها لعبه كبيره
    Üzgünüm memur bey, aslında arabanın içinde büyük bir arı vardı. Open Subtitles انا اسف ايها الضابط لقد كان هنالك نحله كبيره في الساره
    Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı.. Open Subtitles حسناً .. لا اعلم اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره
    Sonra büyük bir kahkaha kopacak ve reklâma gireceğiz. Beş dakika mola. Open Subtitles ثم ضحكه كبيره و نذهب للاعلان حسنا , خذوا خمسه دقائق للراحه
    Arkaya gidin dediğinde gidin. Ben de size koca bir öpücük vereyim! Open Subtitles عودى للخلف يا عزيزتى . وسوف امنحك قبله كبيره
    Ama benimki boyuma göre Çok büyüktü ve kardeşim de zaten sürmeyi bilmiyordu. Open Subtitles بالنسبه لى فالدراجه كانت كبيره جدا أما أخى فلم يستطيع ركوب دراجته أبدا
    Gerçekte, az önce tanıştığınız yaşlı hanım, anne tarafından büyük teyzeme dayanıyor. TED في الحقيقه السيده المسنه التي التقيتموها للتو، بتصرف كبير جداً جداً مستوحاه من عمه كبيره من جهه أمي.
    Lütfen! Şipşak için fazla yaşlıyım. Sallanmayı bile zar zor yapıyorum. Open Subtitles أرجوكِ, أنا كبيره جداً لأحضى بعلاقه جنسيه قصيره بالكاد استطيع التأرجح
    Yani o kimyasalı bulup kimin yüksek miktarlarda aldığını öğrenirsen... Open Subtitles إذا وجدت هذا المُركب الكيميائي واكتشفت مَن يبيعه بكميات كبيره
    Bir miktar büyük, dev, kocaman kartal yumurtasına ne dersin? Open Subtitles ما رأيك في بعض من زثلاث بيضات نسر كبيره و رائعه؟
    O zaman burada Çok ev olmadığı için geniş bir alana dağıtmam gerekiyordu. Open Subtitles لم يكن هناك الكثير من المنازل لذا كان يجب أن أغطى مساحه كبيره
    Kuzey ucunda meşe ağacı olan uzun bir taş duvar var. Open Subtitles به حائط صخرى طويل و شجرة بلوط كبيره فى نهايته الشماليه
    Senin kendi sorunların var ve bizim bu konuda konuşmamız Çok daha önemli. Open Subtitles تعرضت لصدمة كبيره . وأعتقد انه من المهم ان نستمر بالتحدث عن ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus