"كرسيه" - Traduction Arabe en Turc

    • sandalyesini
        
    • koltuğunda
        
    • sandalyesine
        
    • sandalyesinden
        
    • sandalyesinin
        
    • sandalyeye
        
    • sandalyesi
        
    • koltuğundan
        
    • sandalyeden
        
    • tekerlekli sandalyesinde
        
    Kurban edilmekten dönen Iphigenia gibi sonsuza dek onun sandalyesini itsin diye mi? Open Subtitles حتى تقوم بالتضحية مثل بعض قديسي اليوم محكوم عليها بدفع كرسيه طوال الحياة؟
    Gezegeni o kadar küçükmüş ki diğerini görebilmek için sandalyesini biraz kaydırması yetiyormuş. Open Subtitles كوكبه كان صغيراً جداً كل ما كان عليه فعله أن يحرك كرسيه بعض الخطوات ليرى غروباً آخر.
    Öyle mi? Şok oldum şimdi çünkü onun ofisinde dikiliyorum, sen de onun koltuğunda oturuyorsun. Open Subtitles أنا مصدوم لأنني أقف في مكتبه و أنت تجلس في كرسيه
    Haydi dostum, yardım et de sandalyesine oturtalım. Open Subtitles هيـّا يا رجل، ساعدني لكي أعيده إلى كرسيه
    Kaçmış ama 2 yıldır küçük tekerlekli sandalyesinden hareket etmemişti. Open Subtitles هرب، لكنه لم يتحرك من كرسيه الصغير المتحرك منذ سنتين.
    Hastalardan birisi odasının temiz olmadığından şikayet etmişti, ben de tekerlekli sandalyesinin motorunu çaldım. Open Subtitles اشتكى مريضٌ ذات مرّة أن غرفته ليست نظيفة لذا سرقتُ المُحرّك من كرسيه المدولب
    "Çok fazla eksiğimiz vardı..." diyebildi ve sandalyeye yığıldı kaldı. Open Subtitles لقد كان هنالك أوجه خلل كثيره ثم سقط منهاراً على كرسيه
    Onun sandalyesi, yatağı veya masasında yatabilirsin. Open Subtitles لذا يمكنك أن تنام في كرسيه الذي يعتبر سرير أو طاولة أيضًا
    Kanepesinden çalışma masasına, koltuğundan duvardaki dekorlara kadar uygun mobilyalar düşünülmüş ve çizimleri yapılmıştı. Open Subtitles الخطط رسمت الأثاث المناسب لفوهرر الرايخ من أريكته حتى طاولته المناسبية و من كرسيه ذو المسنـّد حتى الستائر على الحائط
    Ağ giriş sistemindeki performans düşüşü hakkında konuşurken, arkadan omzuna hafifçe dokundum neredeyse sandalyeden düşüyordu. Open Subtitles لقد نقرته على كتفه لأتحدث بشأن إنحطاط أداء مدخل البرنامج و وقف فجأة من على كرسيه
    Hiert burada oturdu, ama Restil onu yakınına istedi, dolayısıyla sandalyesini bu tarafa kaydırdı. Open Subtitles جلس هيرت هناك لكن ريستيل أراده أقرب لذا مرّ كرسيه هناك
    Adam tekerlekli sandalyesini doğruca havuza sürmüş. Open Subtitles لقد قاد الرجل كرسيه المتحرك في حوض الاستحمام.
    Zor bir akşam geçirdi de. Biri tekerlekli sandalyesini çalmış. Open Subtitles كانت أمسيته صاخبة سرق أحدهم كرسيه المتحرّك
    yabancı rahibin sandalyesini itti, arkasını döndü ve gitti Open Subtitles الغريب دفع القسيس في كرسيه والتف ومضى مبتعدا
    Öyle mi? Şok oldum şimdi çünkü onun ofisinde dikiliyorum, sen de onun koltuğunda oturuyorsun. Open Subtitles أنا مصدوم لأنني أقف في مكتبه و أنت تجلس في كرسيه
    Ama anlaşılan Teğmen atlamıştı ve Cylonlar onu bulana kadar kaçış koltuğunda yeterince hayatta kalmıştı. Open Subtitles ولكن يبدو أن الملازم قد أطلق كرسى الطائرة .. ونجي بطريقة ما فى كرسيه القاذف لفترة
    Muhtemelen, sallanan koltuğunda oturmuş, limonatasını yudumluyordur Open Subtitles لربما يكون جالسا على كرسيه الهزاز و يرتشف الليمونادا
    Haydi dostum yardım et, sandalyesine oturtalım. Open Subtitles هيـّا يا رجل، ساعدني لكي أعيده إلى كرسيه
    - Tekerlekli sandalyesine takip cihazı koymuştum. Open Subtitles كيف عرفت هذا ؟ لقد وضعت جهاز تعقب في كرسيه المتحرك
    Onu sandalyesinden çıkartma ve çok da mıncıklama. Open Subtitles لا تُخرجْه من كرسيه ولا يَمْسُّه كثيراً.
    Muhtemelen bu sabah tekerlekli sandalyesinden düşürmüştür. Open Subtitles لا بد أنها سقطت من كرسيه المتحرك هذا الصباح
    sandalyesinin tam olarak nerede olması gerektiğine dair bir tartışma olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles اتخيل أنه كان هناك نقاش عميق حول مكان وضع كرسيه
    Kafası sandalyeye sıkışmış. Open Subtitles رأسة تعلق في كرسيه
    Harry yok. Yarım saat önce sandalyesi Koi havuzu yanında bulunmuş. Open Subtitles هرب (هاري) وجدوا كرسيه المتحرك على ضفاف بركة السمك منذ ساعة
    Bu sefer koltuğundan ailesinin iyiliği için kalkar. Open Subtitles لقد حان الوقت لينهض من كرسيه لمصلحة العائلة.
    Gününün yarısını porno sitelerde geçiriyor gece vardiyasında da koca kıçını sandalyeden kaldıramıyor. Open Subtitles يقضي نصف اليوم في مشاهدة الأفلام الإباحية ومع الدوريات ليلية لا يستطيع رفع مؤخرته عن كرسيه
    Bu eleman tekerlekli sandalyesinde halının üstünde fink atıyor. Open Subtitles هذا الرجل يدحرج كرسيه الصغير على كامل البساط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus