Bu aslında Rudy Harak'ın tasarladığı çok hoş bir kitap kapağı, ama nefret ettim çünkü Helvetica ile tasarlanmıştı ve bu konuda parodiler hazırladım. | TED | هذا في الواقع غلاف كتاب رائع لرودي دي هارا لكنني كرهته لأنه كان مصمما باستخدام الخط هيلفيتيكا وصممت محاكاة للسخرية منه |
Hayatta olduğu için rüyamda ondan nefret ettim. | Open Subtitles | في الحلم , لقد كرهته لكونه على قيد الحياة |
ondan nefret ederdim ve birinin onu öldürmesine sevindim. | Open Subtitles | لقد كرهته وفيما إذا أحدهم ذهب وقتله، فأنا مسرورة |
İlk gördüğüm andan beri ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | لقد كرهته من اللحظه الأولى التى رأيته فيها |
Ömür boyu nefret ettiğim babam ölmeden önce bana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت |
Sonra Rıfkı vardı. Onu daha çok tanıdıkça daha çok nefret ediyorum. | Open Subtitles | ثم هناك " رفقي " كلما تعرفت عليه اكثر كلما كرهته أكثر |
Kendimi küçük görmeme sebep olduğu için ondan nefret ediyordum. | Open Subtitles | لقد كرهته لأنه جعلنى احتقر نفسى |
Büyürken annemin bir resmini bile göremediğim için onlardan her gün nefret ettim. | Open Subtitles | كرهته بسبب هذا كل يوم أبكي دون أن يكون عندي صورة لأمي |
Yeni bir iş bulmasını istedim, sonra işinden nefret ettim. | Open Subtitles | أردته ان يحصل على عمل جديد و من ثم كرهته لا اعرف |
"Gerçekten değer verdiğiniz birinden nefret ettiğiniz gibi içten bir şekilde nefret ettim. | Open Subtitles | لقد كرهته بأكثر من طريقة يمكنك أن تكره بها شخص "من أنت لتهتم" |
ondan nefret ediyorsun, çünkü sevdiğin kadını kullanıp attı. | Open Subtitles | لقد كرهته لأنه استغلّ و أساء معاملة المرأة التي تحبها |
Öldürecek kadar ondan nefret etsem de hayatta olmadığı için onu özlüyorum. | Open Subtitles | كرهته بما يكفي لأقتله... لكن طالما إنّه في الحقيقة ميت، أنا أفتقده... |
Çünkü birkaç sene önce benim de nefret ettiğim bir stajyer vardı. | Open Subtitles | لأنّه كان عندي طبيب مستجد قبل سنتين كرهته |
Bazen ama gerçekten nefret ettiğim senin baban. | Open Subtitles | أحياناً ، لكن الرجل الذي كرهته حقاً هو أبوك |
Ben öyle olmak istemiyorum. O hâlimden nefret ederdim. | Open Subtitles | إنّي آسفٌ، لا أودّ أن أكون ذلك الشخص، فلقد كرهته. |
Tamam, ondan biraz nefret ederdim. Ama onun öldürmedim. | Open Subtitles | حسناً، لقد كرهته قليلا، لكنّني لم أقتله. |
Oturmayı çok severdim ama şimdi mecburen oturuyorum ya, artık nefret ediyorum. | Open Subtitles | اعتدتعلىحب الجلوس، و الآن عندما وجب علي ذلك ، كرهته |
ondan nefret ediyordum ama onu öldürmeyi asla düşünmedim. | Open Subtitles | . لقد كرهته ، لكن لم أحاول مطلقاً قتله |
Hayır ben sevmedim. Vince'in bundan haberi yok. | Open Subtitles | كلا، أنا كرهته يجهل (فينس) اتصالي |
- Lütfen ya, nefret ettin ondan. - Evet ettim. | Open Subtitles | رجاء, لقد كرهته - نعم, لقد كرهته - |
İskoçya'nın Proresranlıktan döndüğünü biliyorum ama bu adam, John Knox annem ondan nefret ederdi. | Open Subtitles | كنت أعرف أن اسكتلندا تتحول نحو البروتستانتية لكن ، هذا الرجل جون نوكس والدتي كرهته . |
Ondan neden nefret ettiğimi öğrenmek ister misin? | Open Subtitles | أتود أن تعلم لماذا قد كرهته ؟ لأنه كان مُحقاً |