Uzun gazetecilik kariyerinizde insanların çoğunlukla iyi olduğunu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | بخبرتك الطويلة كصحفي أتعتقد أن هؤلاء الناس في الأغلب طيبين؟ |
Ağır suç nedeniyle tutuklanırsam bir daha gazetecilik yapamam. | Open Subtitles | اذا تم اعتقالي كتهمة جنائية انا اقم بهذا لفترة طويلة كصحفي اذا تم اعتقالي كتهمة جنائية انا اقم بهذا لفترة طويلة كصحفي |
Babam, gazetecilik namusu adına, bubi tuzaklı bataklıklara ve generallerin gazabına göğüs gerdi. | Open Subtitles | واجهَ والدي مخاطر شديدة وأمور صعبة من أجل الحفاظ على نزاهتهُ كصحفي |
Ayrıca otokratik bir Meksika'da yaşadı ve bir gazeteci olarak 1958 Venezüela darbesinin haberini yaptı. | TED | كما أنه عاش تحت الاستبداد المكسيكي وغطى الانقلاب الفنزويلي كصحفي عام 1958. |
Bir arkadaşı olarak, McGowan'ı ziyarete izin verildim, bir gazeteci olarak değil. | TED | تمت الموافقة على هذه الزيارة كصديق وليس كصحفي. |
gazeteci olarak öğrendiğim şeylerden biri de öfkemi nasıl kontrol edeceğimi öğrenmekti. | TED | أحد الأشياء التي توجب عليّ تعلمها كصحفي كان هو التحكم في غضبي. |
gazetecilik duruşu denen bir şey var ve ben bir gazeteci olarak duruşumu bozamam. | Open Subtitles | هنالك ما يسمّى بالنزاهة الصحفية وهذا الشئ اتمتع به كصحفي نزيه |
O andan itibaren gazetecilik misyonum değişti. | TED | منذ ذلك الحين، تغيرت مهمتي كصحفي. |
Yani butun bir senemi cinayet islemeden gecirebilirim. Ama butun bir sene dedikodu yapmamak, bir seylere imrenmemek, yalan soylememek -- yani, sonucta New York'ta yasiyorum, ve meslegim de gazetecilik, yani gunumun yuzde 75'i, 80'i bu gunahlari isleyerek geciyor. | TED | تعلمون بمستطاعي ان امضي سنة من غير ان اقتل لكن قضاء عام بدون نميمة وطمع وكذب-- تعلمون انا اعيش في نيويورك و اعمل كصحفي لهذا كان علي ان افعل كل ذلك حوالي 70، 80 بالمائة من يومي. |
İyi bir gazeteci olarak, gerçek olmadıkça bilgiyi kullanmazsın, öyle değil mi? | Open Subtitles | طبعا. طبعا كصحفي جيد انك لا تستخدم المعلومات إلا إذا كانت حقائق، الآن، أليس كذلك، جيم؟ |
bir gazeteci olarak, sürekli yasa dışı tutuklamalar, ve gizli işkencelerle ilgili şeyler duyuyordum. | Open Subtitles | كصحفي كنت دوماً أسمع عن الاعتقالات التعسفية و معتقلات التعذيب السرية |
Koşucu vakasına geri dönüp baktığımda bir gazeteci olarak keşke daha şüpheli yaklaşsaydım diyorum. | Open Subtitles | أتذكر قضية المرأة المهرولة و أتمنى لو أني كصحفي روادتني شكوك اكبر |
Amerikalı bir gazeteci olarak gecenin yarısında haber kovalamaya alışkındım. | Open Subtitles | كصحفي أمريكي، اعتدت متابعة القصص في منتصف الليل. |
Böylece gazeteci olarak bunun üstünde çalışmaya başladım ve tuhaf bir şeylerin döndüğünü sezdim. | TED | لذلك كصحفي بدأت في دراسة هذا الأمر، ولاحظت أن أمرا غاية في الغرابة كان يحدث. |