Bu, havacılığın altın çağıydı ve o da gördüğünüz gibi bir uçak gibi tasarladı. | TED | حيث كان العصر الذهبي للطيران لذلك وضعها كطائرة كما ترون هناك |
Kesinlikle ticari bir uçak gibi görünmüyordu. Yan tarafında hiçbir pencere görmedim. | Open Subtitles | بكل تأكيد لم تبدو كطائرة تجارية أنا لم أرى أى نوافذ على جانب الطائرة |
Üzgünüm, bu sefer ki metal horn operasyonundaki uçak gibi çakıldı. | Open Subtitles | آسف, هذه غطست كطائرة انتحارية في مهمة القرن المعدني |
Ipi kesilmis bir Uçurtma gibi uçuyor mu yoksa ölüp yere mi düsüyor? | Open Subtitles | هل سيجنح بعيداً كطائرة ورقية تمزقت خيوط شدّها؟ أم سيقع جثة هامدة؟ |
~ Yine de, kalbim bir Uçurtma gibi süzülürken diğerlerinin gözleri bir sicim gibi keskin. ~ | Open Subtitles | لكن قلبي يطير كطائرة ورقية بينما تلك النظرات حادة |
"Üzgünüm, bu sefer ki metal horn operasyonundaki uçak gibi çakıldı." | Open Subtitles | آسف, هذه غطست كطائرة انتحارية" في مهمة القرن المعدني" |
Motoru uzaktan kumandayla çalışıyor, model uçak gibi. | Open Subtitles | كـ.. كطائرة مجسمة |
Sanki yerde giden bir uçak gibi. | Open Subtitles | يبدو كطائرة أرضية |
"Uçurtma gibiydi, düştü ve kafayı patlattı" mı? | Open Subtitles | "مستوى عالي كطائرة ورقية "؟ "سقط وكسّر صدفته"؟ |
Peki, harika. Uçurtma uçuruyor. | Open Subtitles | حسناً, عظيم, إنها تطير كطائرة ورقية |
Şu an kafan acayip güzel. Bir Uçurtma gibi uçuyorsun. | Open Subtitles | إذاً فمازلتِ متعالية كطائرة ورقية لعينة! |
Agrestic'i bir uçak olarak düşünelim. | Open Subtitles | إذا تصورنا (أجريستيك) كطائرة |