Çok önceden benimle tanışarak her şeyi terk ettin. | Open Subtitles | كنتَ ستتخلّى عن كلِّ شيءٍ قبل أن تلتقيني بكثير |
her şeyi ilk seferinde doğru yapmış olsaydı sadece bir kez felâket olurdu, tufanlar olmazdı. | Open Subtitles | لو كانَ أتقنَ كلِّ شيءٍ منذ البداية لكانَ هناكَ طاعونٌ وحيد ولا طوفانات عظمى |
35 yaşıma geldiğimde başarmış olmak istediğim her şeyi kısaca özetliyor. | Open Subtitles | ولقد قام بتحديدِ كلِّ شيءٍ رغبتُ في تحقيقهِ، مع مرور الوقت أصبحت في الـ35. |
Yapman gereken ilk şey, her şeyi inkar etmek. | Open Subtitles | أوّلُ شيءٍ تقومُ به، هو انكار كلِّ شيءٍ. |
Sadece onu bir türlü kafamdan çıkaramadım ve bu benim her şeyi sorgulamama sebep oldu akıl sağlığım da buna dahil ve benim dekorasyon içgüdülerimi de. | Open Subtitles | أعني، لا شيء حدث جسديّاً. كلُّ ما بالأمر أنّي لا يمكنني التوقف على التّفكير فيها. ولقد جعلني أشكُّ في كلِّ شيءٍ. |
Birbirimizin hakkında her şeyi bilemeyiz ama bu birbirimizi daha fazla tanımamız gerektiğini gösteriyor ve bunu yapmanın en iyi yolu çocuğumuzun dünyaya gelmesine hazırlık yapmak. | Open Subtitles | إننا لا نعرفُ كلِّ شيءٍ عن بعضنا، لكن يعني ذلك بأن علينا أن نتعرف على بعض بشكل أكثر، وما أفضل من أن نتعرف على بعضنا |
Seninle muhabbet edip ve hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا متشوّقةٌ لمعرفةِ كلِّ شيءٍ عنكِ |
Şimdi sizin için her şeyi durdurmam gerek. | Open Subtitles | الآن عليَّ وقفُ كلِّ شيءٍ لأجلكم. |
her şeyi açıklayabilirim. | Open Subtitles | أنا مستعد لتوضيح كلِّ شيءٍ لك |