"كلّ ما بوسعي" - Traduction Arabe en Turc

    • elimden geleni
        
    • elimden gelen her şeyi
        
    • tüm gücümü
        
    • için her şeyi
        
    Ama düzelir. elimden geleni yaparım. Open Subtitles ولكن ستكون على ما يرام، سأفعل كلّ ما بوسعي
    İhtiyacınız olan her şey için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles سأفعل كلّ ما بوسعي لتزويدكما بما تحتاجان إليه
    Bunu yapan insanları bulmanız için elimden geleni yapmak istiyorum. Open Subtitles أودّ فعل كلّ ما بوسعي لمساعدتكم في إيجاد مَن قام بفعل هذا
    Sana söz veriyorum kızına yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım ama seni hiçbir zaman affedemem. Open Subtitles وعدتكَ، و سأفعلُ كلّ ما بوسعي لمساعدةِ ابنتك، لكنّني لا أستطيعُ مسامحتكَ أبداً.
    İkinizin de güvende olması için elimden gelen her şeyi yapıyorum, bana inanın. Open Subtitles صدّقاني، أنا أفعل كلّ ما بوسعي لإبقائكما بأمان.
    Oyalamak için elimden geleni yapıyorum ama dürüst olmak gerekirse fazla şansım yok. Open Subtitles إنّي أفعل كلّ ما بوسعي لإبعادهم، ولكن بصدق، ليس بيدي الأمر.
    Tekrar ayaklarının üzerinde durman için elimden geleni yapmak istiyorum. Open Subtitles أريد أنْ أفعل كلّ ما بوسعي لأساعدك في الوقوف على قدمَيك
    Babanın bunu öğrenmemesi için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles سأفعل كلّ ما بوسعي لكي أبقي هذا الأمر بعيداً عن والدك
    Beni şu anda dinlemezler muhtemelen ama elimden geleni yapacağım. Open Subtitles أقصد، هُم لا يستمعون إليّ الآن، لكن سأبذل كلّ ما بوسعي.
    Güvenle dönmelerini sağlamak için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles سأفعل كلّ ما بوسعي للحرص على عودتهما بأمان.
    Dedektif, yemin ederim, elimden geleni yapıyorum, Open Subtitles أيّها المُحقق، أقسم لك، إنّي أفعل كلّ ما بوسعي.
    Ama dışarı çıktığımda yemin ettim, elimden geleni yapacak ve benimle içeride olanlar gibilerin hayatlarının zaten harcamış olduklarından daha fazlasını kaybetmelerine izin vermeyecektim. TED لكن عندما خرجت، عاهدت نفسي أن أقوم كلّ ما بوسعي حتّى أتأكّد أنّ رجالا مثل الذين كنت مسجونا معهم لن يضيعوا المزيد من حياتهم أكثر مما كان أضاعوا بالفعل.
    Yine de sana söylüyorum gücüm yettiğince, o küçük kızın tekrar incinmesini önlemek için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles ...ولكنّني فقط سأخبرك ...أنّني سأفعل كلّ ما بوسعي حتى أحمي هذه الفتاة الصغيرة من أن تتأذّى مرّةً أخرى
    Kusura bakma. elimden geleni yaptım. Open Subtitles ،أنا متأسفٌ فعلتُ كلّ ما بوسعي
    Sadece içimdeki hala kötü bir şey olabileceğine ve bunu durdurmak için elimden geleni yapmam gerektiğine dair o hissi atamıyorum. Open Subtitles -أعرف إنّما لا أستطيع استبعاد إحساسي بوقوع مكروه و أنّه عليّ فعل كلّ ما بوسعي لإيقافه
    Tahmin edersin ki onun konumunu korumak için elimden gelen her şeyi yapmaya mecburum. Open Subtitles وآمل أنّكَ تعي بأنّي مجبرة على بذل كلّ ما بوسعي لتأمين منصبه
    O yüzden evet, seni geri getirmek için elimden gelen her şeyi yaparım. Hem senin hem de benim için. Open Subtitles لذا نعم، سأفعل كلّ ما بوسعي لإعادتك مِنْ أجلكِ و مِنْ أجلي
    Ben de Özel Faaliyetler'in eline geçmeni engellemek için elimden gelen her şeyi yapayım. Open Subtitles وسأفعل كلّ ما بوسعي لإيقاف قسم النشاطات الخاصة من وضع أيديهم عليك.
    Bana anlatırsan, seni sahaya döndürmek için elimden gelen her şeyi yaparım. Open Subtitles أخبرني، وسأفعل كلّ ما بوسعي لأعيدك هناك إلى الميدان
    Ona elimden gelen her şeyi yaptığımı söyleyebilmeyi dilerdim. Open Subtitles ليتني استطعت إخباره بأنّي فعلت كلّ ما بوسعي
    Ve sana söz veriyorum onları bulmak için tüm gücümü kullanacağım. Open Subtitles و أعدكَ أن أفعلَ كلّ ما بوسعي لإيجادهما.
    Babamın dediği gibi onu korumak için her şeyi yapmalıyım. Open Subtitles وكما قال والدي عليّ أن أفعل كلّ ما بوسعي لحمايته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus