Ne yazık ki, bu olaydan önce yedeklenmeyen Tüm veriler yokolacak. | Open Subtitles | يلي ذلك مسح شامل لكل الأقراص الصلبة لسوء الحظ ، سيدي ، كل البيانات التي لم تُحفظ قبل هذا الحدث سيتم تدميرها |
Ama gerçekte, Tüm veriler hala bulutta bulabileceğimiz bir yerde kaydediliyor. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة كل البيانات لا تزال مخزونة في السحابة حيث بأستطاعتنا أيجادها في نهاية المطاف. |
3) bütün verileri ve dökümanları derhal yokedin. | Open Subtitles | تجميع كل البيانات والوثائق وتدميرها عن آخرها |
bütün verileri hesaplamaya çalıştım, ama bir değişkeni belirlemek zordu. | Open Subtitles | حاولت حساب كل البيانات ولكن هناك متغير واحد كان من الصعب تحديده |
Yaptığımız ise bütün bu bilgileri taramak ve yüksek kaliteli olmayan tüm verileri ayıklamak. | TED | وما نقوم به هو القراء من خلال كل هذه السجلات وإلغاء كل البيانات التي ليست ذات جودة عالية. |
Fakat bu sırada, şirketin tüm veri tabanını yok eden bir EMP bombası patladı. | Open Subtitles | وبينما يفعلان هذا، انطلقت قنبلة نابضة ومحت معها كل البيانات التي في الشركة |
Makine hakkında elde ettiğimiz her bilgi bizi tek bir sonuca götürüyor. | Open Subtitles | كل البيانات التي لدينا عن الآلة تشير إلى نتيجة واحدة.. |
Bütün veriyi kaybetmenin en kolay yolu bu. | Open Subtitles | هذه أسهل طريقة لفقد كل البيانات |
CIA'deki adamıma Tüm bilgileri sabah daha sonra aktardım. | Open Subtitles | صنعت نسخه الى مصدري للسي اي اي مع كل البيانات في وقت لاحق من صباح ذلك اليوم |
Watari'ye eğer beklenmeyen bir şey olursa bütün dosyaları silmesini söylemiştim. | Open Subtitles | أمرت واتاري بأن يحذف كل البيانات إن حدث شيء غير متوقع له |
O gece, tüm veriyi buluta yolluyoruz ve her parça bağımsız bir ekip tarafından uydu görüntüleri kullanılarak kontrol ediliyor. | TED | في تلك الليلة، نرسل كل البيانات إلى السحابة، يتم فحص كل قطعة من طرف فريق مستقل باستعمال صور قمر اصطناعي مثلا. |
Tüm veriler bu tesise aktarilacak ve arastirma, kisisel gözetimim altinda devam edecek. | Open Subtitles | كل البيانات ستحول إلى هذه المنشأة... والبحث سيستمر... تحت إشرافي الشخصي |
Tüm veriler bu tesise aktarılacak ve araştırma, benim kişisel nezaretim altında kaldığı yerden devam edecek. | Open Subtitles | كل البيانات ستحول إلى هذه المنشأة... والبحث سيستمر... تحت إشرافي الشخصي |
hayır. Bilgisayarda hiçbir şey yok. Tüm veriler silinmiş. | Open Subtitles | لاشيء هنا, كل البيانات تم مسحها |
Takımım çalınan bütün verileri sildi. Hepsi silindi. Rahat edebilirsin. | Open Subtitles | فريقي دمر كل البيانات المسروقة لقد تم محيها، يمكنك أن تستريح |
Algoritmam, bütün verileri toplayıp bize tahmini bir lokasyon verecek. | Open Subtitles | خوارزميتي تجمع كل البيانات وتحدد مكان تقريبي |
Algoritmam, bütün verileri toplayıp bize tahmini bir lokasyon verecek. | Open Subtitles | خوارزميتي تجمع كل البيانات وتحدد مكان تقريبي |
Aslında bizim dosyamızdan 200 trilyon kopya yapmak için bu yöntemi test ettik ve tüm verileri hatasız olarak tekrar elde ettik. | TED | وبالفعل لقد اختبرنا طريقة لعمل 200 ترليون نسخة من ملفاتنا، وتمكنا من استرداد كل البيانات دونما خطأ. |
Gereken tüm verileri aldık, değil mi? | Open Subtitles | أعني، لدينا كل البيانات التي نحتاجها، أليس كذلك؟ |
tüm verileri hard diske tekrar yüklemek altı saat sürecek. | Open Subtitles | إنها سوف تأخد على الأقل ست ساعات لإسترجاع كل البيانات على هذا القرص |
tüm veri akışları şu anda eşdeğer. | Open Subtitles | كل البيانات الجارية هي الآن متاطبقة هناك بعض الترددات اللاسلكية العادية، |
Sahip olduğumuz her bilgi kırıntısı bu bilgisayardaydı. | Open Subtitles | كل البيانات لدينا دخلت على هذا الحاسوب |
Bütün veriyi silip yeniden programlarım. | Open Subtitles | سأمسح كل البيانات وأعيد برمجتها |
Henry Danny topladığı Tüm bilgileri karşılaştırmamda yardım etti. | Open Subtitles | (هنرى) ساعدنى بجمع كل البيانات التى جمعها (دانى) |
Watari'ye eğer beklenmeyen bir şey olursa bütün dosyaları silmesini söylemiştim. | Open Subtitles | أمرت واتاري بأن يحذف كل البيانات إن حدث شيء غير متوقع له |
Hiper Uzay sürücüler normal çalışıyor ama tüm veriyi işleyemiyoruz. | Open Subtitles | يبدو أن أجهزة التعقب فى الفضاء الفوقى تعمل طبيعياً ولكننا نعجز عن معاجلة كل البيانات |
Bunun içinde ulaşabileceğin her veriye ihtiyacım var. - Sentez teknoloji mi? | Open Subtitles | أَحتاجُ مهما كان كل البيانات أفعل ماتستطيع لارجاع البيانات |
Bütün veriler gitmiş. Görsel malzemeler, DNA dizileri. Her şeyimizi almışlar. | Open Subtitles | لقد مسحوا كل البيانات و نتائج الحامض النووى ،أصبحنا على قيد الحميد |