Bak, Bütün gün böyle devam edebiliriz ama artık ilerleme zamanı. | Open Subtitles | أنظر .. نستطيع ان نرقص كل اليوم لكن هذا وقت التقدم |
O kadının yatağına dönüp Bütün gün orada kalması gerekiyordu. | Open Subtitles | تلك المرأة كان من المفروض اعادتها للسرير والبقاء هناك كل اليوم |
Bütün gün istasyonda olacağım, dönüşte başınızın çaresine bakın. | Open Subtitles | نعم , سوف اكون في المحطة كل اليوم لذا اركب للبيت |
Tabii ki. Yani tüm gün burada cANAvarınla sıkışıp kalmışsın. | Open Subtitles | حسنا, يجب أن أفعل.اعني انتي تصطادين هنا كل اليوم بالمونستر |
Oğlunuz bakan arabasıyla tenis oynayama gidiyor, her gün, saat 4'te. | Open Subtitles | ابنك يذهب للعب التنس في سياره حكومية في الرابعه كل اليوم.. |
Gün doğarken gider, ve Tüm günü nehir kenarında geçirirdik. | Open Subtitles | كنا نخرج من المنزل عند الفجر، و نمضي كل اليوم عند النهر. |
Hadi, adamım getir şu kıçını sahneye Bütün gün bekleyemeyiz | Open Subtitles | هيا يا رجل , أذهب الى المسرح. نحن لانكون هنا كل اليوم. |
Sahneye gelin, herifçioğulları Bütün gün sizi bekleyemeyiz | Open Subtitles | أصعد الى المسرح نحن لا نكون كل اليوم هنا. |
Bütün gün oturup insanlarla konuşmak zorunda kaldığım bir işim olduğunu düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا اظن ان بامكاني ان اعمل في وظيفة حيث اجلس واتكلم مع الناس كل اليوم |
Bütün gün etrafta dolanıyorsun, paramızı alıyorsun. | Open Subtitles | فأنت تحوم في الأرجاء كل اليوم ويدك ممدودة، تأخذ مالنا |
Zavallı köpeği Bütün gün bu haldeydi. | Open Subtitles | هذا الكلب المسكين قد كان وضعه هكذا كل اليوم |
Bütün gün çukur kaz_BAR_p durdum. Hiçbir yerde buIam_BAR_yorum. | Open Subtitles | لقد قضيت كل اليوم و أنا أحفر و مع هذا لم أجدها في أي مكان |
Hani Bütün gün kafamı-şapkamın etrafında dolaştın? | Open Subtitles | لاني قاعد اشوفك تتمشين حول قبعتي كل اليو.. حول راسي كل اليوم. |
Dinle, Bütün gün görüşmelerim var ama seninle sohbet etmeyi çok isterim. | Open Subtitles | أسمعي لدي اجتماعات كل اليوم لكن سأحب ان ادردش معك . هل استطيع ان اتصل بك ؟ |
Bütün gün çocuklarım ne yapacaklar, onları evde mi tutacağım? | Open Subtitles | ماذا سأفعل مع اولادي في كل اليوم ؟ ابقيهم في منزلي ؟ |
Çocukken kuzenimle tabancalarımızı nehirden doldurup Bütün gün oynardık. | Open Subtitles | عندما كنت طفل , أنا و ابن عمي نملئ مسدساتنا من ماء النهر و لعبنا كل اليوم |
Bana kalsa tüm gün uyuduğunu ve süt banyosu yaptığını söylerdim. | Open Subtitles | كنت أعتقد بانكِ نمتِ كل اليوم وتحمّمتي في حوض من الحليب |
Aman ne güzel şimdi tüm gün bu şarkı aklımdan çıkmayacak. | Open Subtitles | عظيم , هذه الاغنية سوف تبقى عالقة في عقلي كل اليوم |
Ben Crawford. Harvey'in midesi bozuk olduğu için tüm gün yataktaydı. | Open Subtitles | هارفي كان في سريره كل اليوم مع معده تعبه |
her gün, her yerde. Gayet sağlıklı ama ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | في كل مكان , كل اليوم و هو بصحة جيدة , و ليس لديّ شئ لأقوله له |
Tüm günü bizimle geçireceğini sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن , أنك ستقضى كل اليوم معنا ؟ |
Hadi, yiyin! Bütün günü burada geçirecek değiliz! | Open Subtitles | هيا الآن، كُل لا تفكر انه لديك كل اليوم اللعين هنا كُل |
Buraya saplanıp Tüm günümü babamın | Open Subtitles | انا اجلس وأقضي كل اليوم وانا استمع الى أبي |
Gün boyunca dağ gibi bir yığın mektubu dağıtır her birini tek tek | Open Subtitles | لقد أمضى كل اليوم بإيصال جبال من الرسائل واحدة في كل مرة |
bütün günümü nasıl bilgisayar kullanıldığını öğrenmeye harcadım. | Open Subtitles | قضيت كل اليوم أتعلم كيف أستخدم الكمبيوتر |