tek gördüğüm plastik meyveler ve küçük şapkalı şişko adamlar. | Open Subtitles | كل ما أراه فاكهة من البلاستك ورجال سمان بقبعات صغيرة |
Ona baktığımda tek gördüğüm bıktırıcı bir kocası olan yorgun bir kadın. | Open Subtitles | كل ما أراه عندما أنظر إليها هو إمرأة مرهقة مع زوج متعِب |
Benim tek gördüğüm aile ağacımızda bir sürü ölünün olduğu. | Open Subtitles | كل ما أراه في شجرة عائلتنا هو الكثير من الموتى |
Tüm gördüğüm süslü formalar. | Open Subtitles | كل ما أراه هو العديد من الأزياء الرسمية الجميلة |
Ona baktığımda, onda gördüğüm her şey bana yanlış geliyor. | Open Subtitles | حينما أنظر إليه كل ما أراه فيه لا يبدو صائباً. |
Otuz yıl sonra Gördüğüm tek şey hiçbir yere gitmeyen tozlu bir yol. | Open Subtitles | بعد 30 عاماً.. كل ما أراه هو طريق ترابي يذهب إلى العدم |
Benim tek görebildiğimse onun dindarlığı. | Open Subtitles | كل ما أراه فيه هو التقوى |
tek gördüğüm, elinde çalıntı yemek olan yetişkin bir zenci. | Open Subtitles | كل ما أراه هو زنجي يداه ممتلئان بالمسروقات |
25 yıldan beri polisim ben. tek gördüğüm kusurlar, yalanlar onların görmediğimi sandığı karanlık düşünceler. | Open Subtitles | إنني شرطي منذ 25 عامًا كل ما أراه هو هفوات وأكايب |
Benim tek gördüğüm, 80 dolar değerindeki viskimi içen davetsiz bir konuk. | Open Subtitles | كل ما أراه هو دخيل.. ماشربته يساوى 80 دولار من الويسكى الخاص بى |
tek gördüğüm, iki tane NCIS Özel Ajanı. | Open Subtitles | كل ما أراه هو إثنان من عملاء مركز التحقيقات البحري للجرائم |
Benim tek gördüğüm boş bir mezar. Neden bunu doldurmuyorsun, seni işe yaramaz! | Open Subtitles | كل ما أراه هو قبر خال، لمَ لا تملؤه أيها الوغد الكسول؟ |
Sen bak. Benim tek gördüğüm içi boş kupalar. | Open Subtitles | أنظر أنت كل ما أراه هو باقه من الكؤوس الفارغه |
tek gördüğüm inmeyi defalarca beceremeyen çocuk. | Open Subtitles | كل ما أراه الطفلة التى تقوم بهبوطها يوماً بعد يوم |
Geleceği göremem, Tüm gördüğüm içindeki büyük şaşkınlık ve bana senin için bir şans vermen. | Open Subtitles | أنا لا أرى المستقبل كل ما أراه أنَّكَ هو أنَّكَ متشابك من الداخل وأنّي أجرب فرصي معك |
Tüm gördüğüm benden daha mutlu iki milyon insan. | Open Subtitles | كل ما أراه هو مليوني شخص سعداء أكثر مني. |
Burada herhangi bir iblis göremiyorum. Tüm gördüğüm kuzenlerim. | Open Subtitles | لا أرى شياطين هنا، كل ما أراه هو أولاد العمومة |
gördüğüm her şey hayaletler. | Open Subtitles | كل ما أراه هو الأشباح |
gördüğüm her şey kaydediliyor. | Open Subtitles | كل ما أراه يتم تسجيله |
gördüğüm her şey kızın başına gelecek. | Open Subtitles | كل ما أراه .سوف يحدث لها |
Ben bu odaya baktığımda, Gördüğüm tek şey, seçimler. | Open Subtitles | أنا أنظر في هذه الغرفة و كل ما أراه هو الخيارات |
Benim tek görebildiğimse onun dindarlığı. | Open Subtitles | كل ما أراه فيه هو التقوى |