"كل ما رأيته" - Traduction Arabe en Turc

    • Tek gördüğüm
        
    • gördüğüm tek şey
        
    • onca şeyden
        
    • gördüğün her şeyi
        
    Ama o ihtişamlı yüzün yansımasında Tek gördüğüm şey kendi yetersizliğim. Open Subtitles ولكن كل ما رأيته هو إنعكاس على وجهها الجميل لعدم كفائتى.
    O an için, Tek gördüğüm beyazdı, parlak beyaz, buradaki ışıklar gibi. TED للوهلة، كل ما رأيته هو اللون أبيض، أبيض ساطع، كهذه الأنوار.
    Tek gördüğüm botlar ve bir çeşit üniforma. Open Subtitles كل ما رأيته هو حذاء . و نوع من الزى الرسمى
    Cleo'yu anlıyorum ve onunla ilgili gördüğüm tek şey sadece kemikleri. Open Subtitles إنها الحقيقة أنا أفهم كليو, و عظامها هي كل ما رأيته حتى الأن
    Orada her kim üstüme atladıysa gördüğüm tek şey bana doğru uçan bir yumruktu. Open Subtitles الشخص الذي رماني من ذلك الزقاق كل ما رأيته هو سمكة متجهة حولي
    Gördüğüm onca şeyden sonra bunların anlamı ne kadar büyük, anlatamam. Open Subtitles و بعد كل ما رأيته ، فأن يكون المرء على قيد الحياة و معافى يوازي الكثير
    Neyse ne. Dışarıda duyduğun ve gördüğün her şeyi silmelisin. Open Subtitles أياً تكن، عليك أن تمحو كل ما رأيته أو سمعته من ذاكرتك.
    Tek gördüğüm geceliğiydi, o dantel, naylon gecelik... Open Subtitles كل ما رأيته هو ثوبها، ثوب النايلون ذو الشرائط
    Tek gördüğüm demiryolu işçileri ve Dallas'ın en iyi polisleriydi. Open Subtitles كل ما رأيته كان عمال السكك الحديديةدالاس
    Tek gördüğüm şey sendin, yiyor içiyor ve kendi kendine konuşuyordun. Open Subtitles كل ما رأيته هو أنت، تأكل وتشرب وتتكلم مع نفسك
    Tek gördüğüm yer burası. Trenden ineli sadece iki saat oldu. - Öyle mi? Open Subtitles هذا كل ما رأيته للاَن لقد نزلت من القطار قبل 3 ساعات
    Sadece ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, çünkü Tek gördüğüm onu ne kadar sevdiğindi. Open Subtitles أحتاج فقط أن أخبرك بما أشعر به لأن كل ما رأيته يدل على مقدار حبه الكبير لك ِ
    Hanımefendi, bana pençesini savurduktan sonra Tek gördüğüm bodrum katın kapısının kapatılmasıydı. Open Subtitles يا سيدتي ، بعد ان هاجمني كان كل ما رأيته هو باب القبو مُغلقاً
    Çünkü bir yıldan fazladır onun yanındaydım ve Tek gördüğüm cinsel tuhaflıkları olan iyi biriydi. Open Subtitles . لأنّي أنا معه لأكثر من سنة و كل ما رأيته هو أنّه شخصٌ لطيف . بنزوات جنسيّة
    Ama Daphne'nin DNA test sonuçları geldiğinde Tek gördüğüm Regina'nın beni aldattığının kanıtıydı. Open Subtitles لكن بعد نتيجة فحص الحمص النووي لدافني كل ما رأيته هو دليل أن ريجينا خانتني. ولم اكن وقتها
    AUTEC'ten ilk bahsettiğinde Tek gördüğüm büyük, şişko kafan oldu. Open Subtitles ذكرك لمركز البحوث لأول مرة، كل ما رأيته كانت مؤخرة رأسك الكبيرة الممتلئة.
    Şu ana kadar gördüğüm tek şey çok istekli bir düğün partisi. Open Subtitles كل ما رأيته حتى الآن هو حفل زفاف مفرط فى الحماس
    Bunun şansla alakası yok, gördüğüm tek şey bu arabalardan herhangi birini alamayacak olan biri. Open Subtitles الحظ لا يتعلق بهذا , كل ما رأيته هو شخص لن يشتري أحد السيارات
    Sana bağlandığımda gördüğüm tek şey öfke problemleri ve kadınlara yönelik sahip olduğun tartışılabilir zevk. Open Subtitles كل ما رأيته حين استقويت بك كان مشاكل تحكّم في الغضب وذوق في النساء مشكوك فيه.
    Cidden, hippinin birinin sigara sarması geldiğimden beri gördüğüm tek şey. Open Subtitles حرفيًا كل ما رأيته منذ قدومي هنا هو شاب ما يلف السجائر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus