"كل ما عليك فعله هو" - Traduction Arabe en Turc

• Tek yapman gereken
• Yapman gereken tek şey
• Tüm yapman gereken
• tek yapmanız gereken
• Yapmanız gereken tek Tüm
• tüm yapmanız gereken
• yapmanız gereken tek şey

Tek yapman gereken bu numaraları girmek ve özgür olacaksın.
كل ما عليك فعله هو إدخال هذه الأرقام وستكون حراً.

Bulurum bir tane. Senin Tek yapman gereken benim için gitar çalmak.
سأجد واحد ، كل ما عليك فعله هو أن تعزف القيثار لي

Şimdi Tek yapman gereken kumarhaneyi kapatmak öyle değil mi?
إذن كل ما عليك فعله هو أنت تغلق الكازينو, صحيح؟

Bir ölümlüyü bulmak için Tek yapman gereken, hayallerini izlemek.
لتقوم بإيجاد البشريّ، كل ما عليك فعله هو تتبّع أحلامه

Yapman gereken tek şey şurayı imzalamak, ...ve kazancın tamamını bana göndermek.
كل ما عليك فعله هو توقيع الوثيقة و تقوم بتحويل حصتك لي

çok az müşteriyle sorun var. Tek yapman gereken kapıdaki paspası silkelemek.
هناك بضع عملاء متعارضون، كل ما عليك فعله هو ان تغير الترحيب

Bizi binadan çıkaracak. Tek yapman gereken dediklerimi yapmak. Chloe, ben Jack.
ستقوم بإخراجنا من هذا المبنى كل ما عليك فعله هو اللحاق بي

Bak, Tek yapman gereken, ona şifreyi sormak. Bilgileri alır almaz, işimiz bitecek.
كل ما عليك فعله هو سؤاله عن كلمة السر حالما يقولها سنعود احراراً

Tek yapman gereken bana açık bir mahkemede gerçekleri söyleme fırsatı vermek.
كل ما عليك فعله هو إعطائي الفرصة لقول الحقيقة أمام محكمة مفتوحة

Tek yapman gereken yaptığın şeyi itiraf etmek sonra tüm bunlar kaybolur gider.
كل ما عليك فعله هو الاعتراف انك فعلت هذا وكل هذا سيذهب بعيدا

Tek yapman gereken şey bize sana yardım eden kişiyi söylemek.
كل ما عليك فعله هو أن تخبرنا عن الشخص الذى يساعدك

Şimdi Tek yapman gereken beni yalan söylemediğine ikna etmek.
الان كل ما عليك فعله هو إقناعي انك لا تكذب

Tek yapman gereken gözlerini kapatıp kendini dalgalara teslim etmek.
كل ما عليك فعله هو إغلاق عينيك وتدع الرياح تجرفك

Tek yapman gereken teslim olmak... güzellikle, sorun çıkarmadan.
كل ما عليك فعله هو تسليم نفسك بسلام وهدوء

Tek yapman gereken birliğin taleplerini yerine getirmek.
كل ما عليك فعله هو تنفيذ متطلبات الجمعية.

Neyse işte, mücevherler burada. Tek yapman gereken onları araklamak.
على أية حال , المجوهرات بداخلها كل ما عليك فعله هو سرقتهم

Tek yapman gereken bir saat boyunca böyle durmak...
الآن، كل ما عليك فعله هو الوقوف هناك لساعة

Yapman gereken tek şey, benim için bazı bulguları doğrulaman.
كل ما عليك فعله هو أن تؤكد بعض الحقائق لي

- Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti.
كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة

İşin doğrusu, koklear implant olmadan da piyano çalabilirsiniz. Çünkü tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa basmak.
في الحقيقة يمكنك أن تعزف على البيانو من دون زرع القوقعة، لأن كل ما عليك فعله هو الضغط على المفاتيح في الوقت المناسب.

Yapmanız gereken tek Tüm evet demek.
كل ما عليك فعله هو أن تقولي موافقة

tüm yapmanız gereken sadece "ra" kısmını çizmek, tamam mı?
كل ما عليك فعله هو إزالة الراء الزائدة، أليس كذلك؟

yapmanız gereken tek şey, balıkların sadece erkek yavrulamasını sağlayan bir gen sürücü salmak.
كل ما عليك فعله هو البدء بنشرالتغير الجيني الذي يجعل من الأسماك تنتج ذكوراً فقط.