tüm yapabileceğimiz beklemek. | Open Subtitles | لكن كل ما نستطيع فعله هو الانتظار والمراقبة |
tüm yapabileceğimiz sana ağrıkesici vermek. Ve çok fazla su onları düşürmeni sağlar. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو مسكن للألم وكثير من الماء لتُخرجهم |
Galiba Yapabileceğimiz tek şey o Kızılderililerin bir daha böyle bir şey yapmamalarına emin olmak. | Open Subtitles | حسناً، كل ما نستطيع فعله هو التأكد أن هؤلاء الهنود لن يفعلوا هذه الأشياء مجدداً |
Şu an Yapabileceğimiz tek şey, bundan sağ salim kurtulmaya çalışmak. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله الآن هو أن ننجو من هذا |
Elimizden gelen tek şey bozulmanı durdurup bu şekilde kalmanı sağlamak. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو إيقاف تدهورك لتبقي على حالتك الحالية. |
Bak, Clark, artık tek yapabileceğimiz deneyip onun haklı olduğunu ispatlamak. | Open Subtitles | انظر, كلارك, كل ما نستطيع فعله الآن ان نثبت انه كان على حق. |
Şimdi sabredip ummaktan başka yapacak bir şey yok. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله الآن هو الانتظار والدعاء |
Ama yüzyıllarca pişmanlık duygusu taşıdım ve şunu söyleyebilirim ki tüm yapabileceğin, tüm yapabileceğimiz bir dahaki sefer işleri doğru yapmaktır. | Open Subtitles | لكني خزنت الكثير من الندم والشئ الوحيد الذي أستطيع قوله كل ما تستطيعي فعله كل ما نستطيع فعله ... |
Şimdilik tüm yapabileceğimiz bu. | Open Subtitles | الان,هذا كل ما نستطيع فعله |
Dan Sullivan oyuncularını sorguladı, bu yüzden tüm yapabileceğimiz dikkatli olmak. | Open Subtitles | تمت الإجراءات القانونية، سأل المدرب (دان سوليفان) لاعبيه لذا كل ما نستطيع فعله أن نبقى متيقظين |
tüm yapabileceğimiz bu. | Open Subtitles | هذا كل ما نستطيع فعله |
Gelecek nesiller, bu büyük mesafeleri aşacak bir iletişim yolu bulana kadar Yapabileceğimiz tek şey tahminde bulunmak. | Open Subtitles | ولكن .. وحتى تعثر الأجيال المستقبلية على وسيلة ما للإتصال يمكن إستخدامها في هذه المسافات الشاسعة .فإن كل ما نستطيع فعله الآن هو التخمين |
Yapabileceğimiz tek şey, neler olacağını seçmektir. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله اختيار ما سيحدث |
Yapabileceğimiz tek şey olaydan sonra harekete geçmek. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو رد الفعل |
Ailesine Elimizden gelen her şeyi yaptığımızı söyledik. | Open Subtitles | قلت لعائلته أننا فعلنا كل ما نستطيع فعله |
Elimizden gelen bu savaşı kazanmak ve hatıralarını, fedakarlığını onurlandırmaktır. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو مواصلة القتال لنفوز بهذه الحرب ونشرّف ذكراهم وتضحياتهم |
tek yapabileceğimiz geçmişimizle barışmak... ve ondan ders almaya çalışmak. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو أن نتعايش بسلام مع الماضي و نحاول أن نتعلم منه |
tek yapabileceğimiz geçmişimizle barışmak... ve ondan ders almaya çalışmak. | Open Subtitles | لن يَشفى القلب كل ما نستطيع فعله هو أن نتعايش بسلام مع الماضي و نحاول أن نتعلم منه |
Beklemekten başka yapacak bir şey yok. | Open Subtitles | . كل ما نستطيع فعله هو الأنتظار |