Dengesiz bir basınç ya da akış ikisini de tehlikeye sokabilir. | Open Subtitles | أي أختلال بالتوازن في الضغط أو التدفق يمكن أن يشكل خطراً جسيماً على كل منهما |
Sonra Dace ayağa kalkıp kaçmadan önce ikisini de öldüreceğiz. | Open Subtitles | من ثم نقتل كل منهما قبل ان ينهض (دايس) ويركض |
Her biri ölmeden önce bana zincirdeki sonraki kişinin ismini söyledi. | Open Subtitles | قبل أن يموتوا كل منهما أعطاني أسم الرجل التالي مقيّد بالسلاسل |
Her biri daha fazla tahlil istediler ve ona zor anlar yaşattılar. | Open Subtitles | كل منهما يطلب المزيد من الفحوصات يضعونها في مزيد من الألم المرير |
Şimdi, eğer ikisi de konuşmazsa, her ikisi de bir yıl alırlar. | Open Subtitles | الأن إن لم يتكلم أي منهما فسيحصل كل منهما على حبس سنة |
İkisine de diğerinin baba olduğunu söyle ve eğer baba olmayan kişi üzülürse... | Open Subtitles | أخبر كل منهما الآخر هو والد ثم إذا كان الشخص الذي ليس هو والد الطفل بالضيق حول هذا الموضوع... |
Testislerini. İkisini de almak zorunda kaldık. | Open Subtitles | الخصيتان كان علينا ان نزيل كل منهما |
İyi, ben ikisini de sikerim. | Open Subtitles | الجميلة، وسوف يمارس الجنس مع كل منهما. |
Hammond, ikisini de bağla beni baştan çıkar. | Open Subtitles | هاموند، وتعادل كل منهما إلى... هذا وتعطيني ممتاز. |
Neyse, ikisini de alıyorum. | Open Subtitles | سوف آخذ كل منهما. مهما. |
Sonra dövüşmek için tepeye çıktılar çünkü Her biri diğerinin kendi duygularını incittiği konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | صعدوا التل لحسم الامر لأن كل منهما مصر على رأيه لقد آذوا مشاعري جدا |
Her biri en az 90 kilo taşır. Geliyoruz! | Open Subtitles | كل منهما يمكنه حمل على الاقل 200 باوند قادمون |
Elde ettiğiniz, Her biri paylaştıkları dil ve fikirler yoluyla birbirine bağlı, daha geniş bir çevre kavramı oluşturan çeşitli daha küçük konuşmalar. | TED | ما تحصل عليه من مجموعة الأحاديث الأصغر، كل منهما متصلة ببعضها البعض من خلال الأفكار واللغة التي يتقاسمونها، خلق مفهوم أوسع للبيئة. |
İkisi de birbirinden farklı karma havuzlarında birbirlerinin farklı kaderlere doğru süzülüşünü izliyorlardı. | Open Subtitles | كل منهما حدد بشكل تدريجي السلوكالمختلفالدافئة.. الذي يشاهد الجانب الآخر في الأقدار المختلفة. |
İnsanlar ve bonobolar yüz yüze seks yapan yegane hayvanlardır, ikisi de hayattayken... | TED | بنو البشر والبونوبو هما الحيوانات الوحيدة التي تمارس الجنس وجها لوجه وعندما يكون كل منهما على قيد الحياة |
İkisi de İsrail’de yayınlandı ve şiddetli bir tartışma yarattı. | TED | بثت كل منهما في إسرائيل, وقد خلقت نقاشا واسعا . |
her ikisi de kültürel yeniliklerin yatağı: Hip-hopu ve cazı düşünün. | TED | كل منهما به ابتكارات ثقافية: مثل موسيقى الهيب هوب والجاز |
her ikisi de, Almanlar'ı yenenin kendisi olmasını istiyordu. | Open Subtitles | كل منهما أراد أن يكون هو من يهزم الألمان |
İkisine de iyi bak. | Open Subtitles | رعاية كل منهما. |
İkisine de inandı. | Open Subtitles | انه يعتقد كل منهما. |
Bilirsin bu ikisinin içeriğinin aynı olduğuna bahse girerim ve buna başka bişey diyorlar. | Open Subtitles | أتعرفين، أنا أراهن على أن مكونات هذا هي نفسها مكونات هذا وقد أطلقوا على كل منهما اسم مختلف |
birçok ortak özelliğe sahipti. her ikisinde de çoğunlukla farklı renkten fakir insanlar oturuyordu, | TED | في أشياء كثيرة. لقد كان كل منهما مزدحم بسكان ملونين فقراء |