Hastalıklara karşı korunmak için Tüm bu insanlar neredeyse tamamen sürü bağışıklığına bağlıdır. | TED | ويعتمد كل هؤلاء الأشخاص بشكل حصري على "المناعة الجماعية" ليحموا أنفسهم من الأمراض. |
Peki Tüm bu insanlar bazı, gibi, hayalet gibi belirsizlik içinde sıkışmış? | Open Subtitles | إذاً كل هؤلاء الأشخاص عالقين في نفس دوامة الأشباح ؟ |
Tamam, şimdi bak, buradan Tüm bu insanları lazım | Open Subtitles | حسناً ، الآن إنظر ، يجب أن تخرج كل هؤلاء الأشخاص من هنا |
Tüm bu insanları tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين كل هؤلاء الأشخاص ؟ بعضهم |
Buradaki önemli nokta, bütün bu insanlar bazı ortak özellikler taşısalar da çok çok farklı çevrelerden geliyorlar. | TED | الأمر المهم الآن عن كل هؤلاء الأشخاص هو أنهم يتشاركون خصائص معينة بالرغم من حقيقة أنهم جاءوا من بيئات مختلفة تماما. |
Leo, bütün bu insanlar evimizde ne arıyor? | Open Subtitles | ليو ما الذي يفعله كل هؤلاء الأشخاص في منزلنا ؟ |
Evet, Ronny. Bütün bu insanların önünde, seninle evlenirim. | Open Subtitles | نعم يا روني أقبل الزواج منك أمام كل هؤلاء الأشخاص |
Bütün bu insanların yaptıklarını görünce neler hissettiğimi bilemezsiniz. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كيف أشعر وأنا هنا. حينما أرى كل هؤلاء الأشخاص هنا يفعلون كل الأمور التي يفعلونها. |
Troy, dinle, bu kadar insanın gözleri önünde ablamın rezil olmasını istemem. | Open Subtitles | اسمع يا (تروي) , مع وجود كل هؤلاء الأشخاص بالخارج لا أريد رؤية أختي تتحطّم |
Tüm bu insanlar tehlikede, onları buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | كل هؤلاء الأشخاص في خطر يجب أن نخرجهم من هنا |
Ve Tüm bu insanlar benim fotoğrafıma bakıyor? | Open Subtitles | أشعر أنني أشكّل فرقًا. هل ينظر كل هؤلاء الأشخاص لصورتي؟ |
Demek istediğim Tüm bu insanlar internet pornosu izliyor sonuçta. | Open Subtitles | أعني، لديك كل هؤلاء الأشخاص الذي يشاهدون المواقع الإباحية. |
Tüm bu insanlar Albert Lin isimli birinin yaşadığı yerde yaşadı. | Open Subtitles | كل هؤلاء الأشخاص كانوا سيعيشون عندما يعيش هذا الشخص ألذي أسمه ألبرت لين |
Tüm bu insanlar Burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا يفعل كل هؤلاء الأشخاص هنا ؟ |
Tüm bu insanları bir araya getirdin. | Open Subtitles | لقد جمعت كل هؤلاء الأشخاص معا |
Kız kardeşin, arkadaşların, Sunnydale'de yarattığın bütün bu insanlar seni eskisi kadar teselli edemiyorlar. | Open Subtitles | أختك , أصدقاءك , كل هؤلاء الأشخاص الذين خلقتيهم في صانيدال إنهم ليسوا مطمئنين كما كانوا فالماضي |
İşte bu yüzden, kışın ortasında, ve bütün bu insanlar pencerelerinden bakıp ağaçları görebilecek ve belki kuşları da. | Open Subtitles | بهذه الطريقة وفي منتصف الشتاء كل هؤلاء الأشخاص سيلقون نظرة من نوافذهم ويروا الأشجار ولربما كذلك طيور |
Bütün bu insanların önünde bana ateş etmek ister misin? | Open Subtitles | هل تود فرصة أخرى معي ؟ أمام كل هؤلاء الأشخاص ؟ |
Bu nasıl mümkün olabilir. Bütün bu insanların iğneyi vurunması mümkün değil. | Open Subtitles | مستحيل، كل هؤلاء الأشخاص أخذوا الحقنة |