Bunların hepsini rastgele seçtiğim bir yardımcıdan öğrendim. | Open Subtitles | حصلت على كل هذا من مساعد قمت بإختياره عشوائياً |
Bir oda yüzünden Tüm bunları bir kenara mı atmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدان فعلاً أن تخسرا كل هذا من أجل غرفة ؟ |
Bu işten uzak dur! bütün bunları nereden biliyorsun? Kimsin sen? | Open Subtitles | اخرج من هذا الموضوع كيف عرفت على كل هذا من انت؟ |
Ona bir şey olursa Bunların hepsi boşa gider. | Open Subtitles | إذا حدث شيء له سيكون كل هذا من أجل لا شيء |
Tüm bunlar herşeyden önce yapmayı umduğumuz maddi birikimi silip yok edebilir. | TED | كل هذا من الممكن ان يقضي على الادخار الذي نأمله في المقام الأول. |
Bütün bunlar bir kampı bulmak için yapıldı, muhtemelen onun da yeri değişmiştir. | Open Subtitles | كل هذا من أجل إيجاد قاعدة والتي بكل تأكيد تم تنحيتها |
Aman Tanrım, yani Bunların hepsini sevgilini kurtarmak için yapıyoruz. | Open Subtitles | ياإلهــي، اذاً نحن نفعل كل هذا من أجل خليلكِ |
Yeni cesur dünya ve Bunların hepsini ne için yaptın? | Open Subtitles | عالم جديد شجاع، وفعلت كل هذا من اجل ماذا؟ |
Bunların hepsini sosyal medyasından mı aldın? | Open Subtitles | دونتِ كل هذا من حسابات تواصلها الاجتماعي |
Yani Tüm bunları aşk uğruna yapıyorsun. Ne romantik. | Open Subtitles | إذن فأنت تفعل كل هذا من أجل الحب يالها من رومانسيه |
Hâlâ neden böyle konuştuğunu anlayamıyorum. Tüm bunları daha önce konuşup kararlaştırmıştık. | Open Subtitles | ترددين دائماً أشياء كهذه لقد تحدثنا عن كل هذا من قبل |
bütün bunları senin için yaptım, Anne. Sana Nasse Konutunu geri vermek için. | Open Subtitles | لقد فعلت كل هذا من اجلك يا امى, لأعيد لك منزل ناسا , |
O olmasaydı bütün bunları nasıl atlatırdım bilmiyorum. | Open Subtitles | ل لا يعرفون كيف ل لظل حصلت من خلال كل هذا من دونها. |
- Bunların hepsi senin modellik kariyerin ile mi ilgili? | Open Subtitles | -هل كل هذا من أجل مستقبل عروضك؟ لا أيها السخيف.. |
Bunların hepsi, eyalet sınavında yüksek skor almak için mi? | Open Subtitles | كل هذا من أجل تحقيق نتائج أعلى في إختبارات الولاية ؟ |
Tüm bunlar bir gün senin olabilir. | Open Subtitles | بأن كل هذا من الممكن أن يكون لك فى يوم ما |
Tüm bunlar bir gün kralın hizmetkârı olabilmek için mi? | Open Subtitles | كل هذا من اجل ان تكون يوما ما خادم لدى الملك |
Bütün bunlar bir yere gitmesi lazım, hepsi bu. | Open Subtitles | .... كل هذا من المفترض أن يؤدي لشيء ما هذا كل ما في الأمر |
Hepsi de sana çalmanda yardım ettiğim yakıt hücreleri yüzünden. | Open Subtitles | كل هذا من أجل خلايا الوقود الذي ساعدتك في سرقته |
Ben neredeyse yakalandım. Ve Hepsi bir avuç Yunan tarafından oldu. Adamların neredeydi? | Open Subtitles | و كدت ان انا نفسى ان اقع فى الاسر,و كل هذا من حفنة يونانيين,اين كان رجالك؟ |
- 2000'i kucağına koymadan düzelmez. Haydi ama, gülümse. Haytalık yaptığımı biliyorum, ama Hepsi senin içindi. | Open Subtitles | هيا ، ابتسمي ، أعرف أنني كنت سيئ السلوك ولكنني فعلت كل هذا من أجلك |
Kayıt: ♫ Papatya, Papatya ♫ ♫ Cevap ver bana ♫ ♫ Deli divaneyim ♫ ♫ senin tüm aşkına ♫ ♫ Bu şık bir evlilik olamaz ♫ ♫ Bir arabaya param yetmez ♫ ♫ Ama iki kişi için yapılmış bir bisikletin ♫ ♫ oturağında tatlı görüneceksin ♫ AK: James Surowieki'nin kalabalıkların bilgeliği hakkında şöyle bir fikri var, yani, bir sürü insan herhangi bir bireyden daha akıllıdır. | TED | تسجيل: ♫ دايزي ، دايزي♫ ♫ أعطني اجابتك ♫ ♫ لقد شارفت على الجنون ♫ ♫ كل هذا من أجل حبك ♫ ♫ لن يكون فرحا مبهرا ♫ ♫ ليس في امكاني تحمل تكاليف عربة ♫ ♫ ولكن كنت ستبدين رائعة في مقعد ♫ ♫ دراجة صنعت لأثنين ♫ آرون: جيمس سورويكي كان له فكر حكمة الحشد، والتي تقول ان مجموعة من الناس أذكي من أي شخص. |