Noel partisini ya da kapalı otoparkta yaşananları söylediğin gibi mi? | Open Subtitles | أجل كما أخبرتني عن حفلة الميلاد او ماذا عن موقف السيارات |
Daha önce söylediğin gibi Bayan Jane hakkında Doktor Shelby'le konuştun mu? | Open Subtitles | هل تحدثتِ للدكتور شيلبي حول الآنسة جين كما أخبرتني ؟ |
Sadece bana söylediğin gibi yoluma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظرِ, أنا أحاول أن أتجاوز الأمر كما أخبرتني أن أفعل |
Çok sıradandım Dediğin gibi. Bir an elden kaçar gibi oldu. | Open Subtitles | .ذهبت إليه بكل بساطة, كما أخبرتني ولكنه ذهب فجأة |
Bana Dediğin gibi ona kolonya verdim ve gidip mezarının üzerinde dans etmeyelim bence. | Open Subtitles | أعطيته الكولونيا كما أخبرتني ولا أظن أنه علينا أن نشمت به |
dediğiniz gibi günlerdir paçalı don giyiyorum. | Open Subtitles | أصبحت أرتدي السراويل الواسعة كل يوم كما أخبرتني. |
Kilisenin emrettiği gibi yerine getirdim görevlerimi. | Open Subtitles | أديتها كما أخبرتني الكنيسة |
Bana daha dün söylediğiniz gibi, önünüzde apaçık sonuca doğru giden durumu görmüyor musunuz? | Open Subtitles | أيها المفتش، كما أخبرتني البارحة ألا يمكنك رؤية القضية التي تبنى أمامك؟ |
Daha önce bana söylediğin gibi Mantık, korkuyu alt edebilir. | Open Subtitles | كما أخبرتني في وقتٍ سابق. يُمكن للمنطق أن يتغلّب على الخوف. |
Hey, bana söylediğin gibi postayı kutulara tıkmaya çalıştım ama bazılarının üzerinde "Fotoğraf: | Open Subtitles | أحاول حشر البريد داخل الصندوق كما أخبرتني ولكن أحياناً يكون مكتوب "صور، ممنوع ثني الجواب". |
Bana söylediğin gibi yazdım. Oyunun adına: | Open Subtitles | لقد حررته، كما أخبرتني إلىعنوانالمسرحية... |
Bardağı yan tutarak koydum söylediğin gibi. | Open Subtitles | رشحت الكأس ، كما أخبرتني تماماً |
söylediğin gibi, dairemi değiş tokuş ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بعملية مبادلة لشقتي كما أخبرتني |
Evet, söylediğin gibi koşuyorum. | Open Subtitles | أجل , فأنا أركض كما أخبرتني تماماً |
Dediğin gibi kirişin hemen önüne yerleştirdim. | Open Subtitles | جهزت الإسطوانة بدعم الحزمة من الأمام، كما أخبرتني. |
İblisleri öldürdüm, bana Dediğin gibi. | Open Subtitles | كنتُ أُريد قتل شياطيني كما أخبرتني بالضبط |
Dediğin gibi değerleri takip ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتحقق من العلامات الحيوية كما أخبرتني |
Hayır. Aynen bana Dediğin gibi yaptım. | Open Subtitles | لا، قلتُ كل شيء كما أخبرتني أن أفعل |
Ama dediğiniz gibi beyaz değil, siyah. Alo? | Open Subtitles | ليست كما أخبرتني إنها سوداء .. |
Kilisenin emrettiği gibi yerine getirdim görevlerimi. | Open Subtitles | أديتها كما أخبرتني الكنيسة |
Aynen bana söylediğiniz gibi mesajı Vali Feron'a verdim, yemin ederim. | Open Subtitles | لقد أعطيت المحاظ فيرون الرسالة كما أخبرتني,أنا أقسم |
Bn Sally Bowles'in söylediği gibi genç ve ünlü bir yazarla işbirliği yapmam bana onur verecek. | Open Subtitles | سيكون شرف لي أن أشارك.. شاب موهوب جدا في الحروف كما أخبرتني بولز |